dede korkut hikayelerindeki gibi imkansızı başarmak değil, bir tiyatroyu öldürme içgüdüsünü tatmin için sergilemektir.
hasmının karşısında cesur, gururlu omuzları dik dolaşan matador bu tiyatronun sefil aktöründen başka hiçbir şey değildir.
arenaya matador çıkmadan saatler önce çıkan boğa pikadorlar tarafından yorulur, yaralanır. kan kaybı zaten bitkin düşürür zavallıyı. sırtından kalbine giden yol mızraklarla yumuşatılır ve renkli oklarla matador için işaretlenir. buna rağmen ender de olsa boğanın kazandığı (en azından matadoru altettiği) karşılaşmalar da olur.
tiyatronun sonunda onurunu koruyan tek varlık canını veren boğadır.