sürdürülmesi gereken tartışmadır... ben faydalı olacağını düşünüyorum...
cahiz'i bilmiyorum açıkçası... fakat fikrin felsefi kökeninin eski olduğunu biliyorum. en azından darwin ilk değildir. ondan önce ürkek biçimde rousseau bunu ifade etmiş; ondan da önce ibn-i haldun'da felsefesi vardır zaten...
ama erzurum ibrahim hakkı hazretleri'ni iyi bilirim. konuyla uzaktan ve yakından alakası olmadığını da bilirim. ibrahim hakkı bursevi ile karıştırıldığını söylemeye gerek yok; hatta darwin'in de fikri bu kaynaktan aldığı söyleniyor. fakat olay, batı'ya geçtiğinde çarpıtılmıştır. ibrahim hakkı bursevi hazretleri, yaratılış kademeleri olarak var olan tekamülden söz eder; rastgele tekamülden değil... daha açıkçası şöyle der:
- cansızlar, bitkiler, hayvanlar ve insan, yaratılışın kademelerini oluştururlar. bunların arasında birbirine bağlantı türleri (geçiş türleri) de vardır. cansızların ufku mercandır; çünkü bitki gibi kök salar. bitkilerin ufku hurmadır; çünkü hayvan gibi dişisinin üstüne çıkarak döller. hayvanların ufku da attır; çünkü insan gibi rüya görür...
bu tablo içinde şempanzenin lafı, insana suret olarak en çok benzeyen hayvan türü olarak geçer; ne insanın atası, ne evladı, ne bir şey...
....
ama bir şeyler noksan kalıyor: maddenin başlangıcı... ah, evet, benim de söylemek istediğim bu zaten. hawking'in ispatladığı şey: maddenin bir başlangıcı var; ve zorunlu bir sonu da olacak... kendi kendine mi? öyle düşünene bir şey diyemem bak... ben yaratılış diyorum buna... hatta şöyle demiştim bir ara: (bkz: yaratıcı tekamül)
neyse, onu da geçelim de, asıl meseleye gelelim: şu başı ve sonu olan madde sürecinde, insanı sadece bir defa var eden ve bir daha var etmeyecek olan o "tanrı"nın adı sizce evrim midir yani?