lise zamanlarındaki her gencin başına gelme olasılığı yüksek olaydır. ilk hayal kırıklıları bu zamanlarda yaşanır.
lise 1 e başlamıştım. büyüdüğümüzü sandığım yıllardı. bi havalardayız görmen lazım. bildiğin ergendik. değişik saçmalıklar yapalım derken aramızdaki en ergen olanın lamba yandı kafada. olm yılbaşı çekilişi yapalım kaynaşırız kızlarla. herkes atladı tabi. madem ortada kız var niye kaynaşmıyalım diye düşündük. isimleri yazdık torbaya koyduk. tombala usülü çektik. tombala çekmenin ne anlama geldiğini o zaman öğrenmiştim. planlandığı gibi herkese bir kız çıktı kura sonuçunda.
bana sınıfın en zengin kızı çıktı.bütün ilgi benim üstüme yoğunlaştı haliyle. "lan ne ballı adamsın" gibilerinden yüklendi millet bana.
bende de beklenti yükseldi haliyle. kızın gelip yanıma googhann kaç numara ayakkabı giyiyorsun demesi gözlerimden dolar işareti çıkmasına sebep olmuştu. lan dedim geliyo ayakkabı uyuyamadım gece. ertesi gün yine geldi yanıma googhann kaç beden tşört giyiyosun ve hangi takımı tutuyosun? amk nevrim döndü cevap veremedim sevinçten forma alıcak heralde diye düşündüm. ayakkabı forma amk oldu olucak kaptanlık bandıda istesemiydim acaba.
neyse büyük gün geldi. herkes birbirine hediyeleri verdi sıra bana geldi. millet işini gücünü bıraktı benim tepemde bana gelicek olan hediyeyi bekliyo.
kız geldiii. baktım elinde torba falan yok dedim hayırlara vesile olsun. yanıma geldi yeni yılın kutlu olsun deyip cebinden ufacık bi poşet içinde hediyesini verdi gitti. yanımdakiler kuduruyo açayım diye. lan dedim altın kolye falan mı aldı acaba heyacandan açamadım. keşke hiç açamasaydım lan. poşeti açtım ne göreyim! ağzında welcomee yazan ufak biblo köpek. ben şok. bizim elemanlar yerlerde. 1 sene taşak geçtiler benle. hayal kırıklığı değil bu başka bir şey bu. kız verdi ayarı gitti piç gibi kaldım. hala unutamadım düşün. köpek şuanda odamda sergileniyo. tabi bunlar anı hep toruna şeye.