hic bitmeyen bir sekilde devamli tartisilan bir sorunsaldir.
yani resmiyete dökülmüş ilişkiler gereklidir. evlilik şahitli imzalı bir olaydır. para ortaklıkları da şartlı imzalı , yaptırımları olan, konulardır. yoksa n´olcaktır, sen şefin için çalışırsın, ay sonunda paranı sana zarfın içinde elden verir...aslında olur. ama ya olmazsa? şefin sana bi ay sonu "ya kamil, bizim hatun bu ay londra alışverişlerini fazla kaçırmış, 250 lira bu ay eksik, önümü+zdeki ay bakarız çaresine" diyebilir?...
bu "dost hayatı" avrupa ülkelerinde çok yaygındır. bizim çevremizde de bi alman kadın öğretmen var, bu kadının 3 çocuğu var, çocuklardan birisi biraz çekik gözlü, birisi çikolata renkli, bi diğeri de sarışın. kadın kendisi tipik bir alman sarışın mavi gözlü bi kadın.
şimdi bu kadının hayatı kötü falan değil. gayet iyi bir insan, o kadın orospu falan da değil...evlilik olayı olsaydı, o çocukların babalarıyla araları olurdu, o çikolata renkli çocuğun babası amerikan ordusundanmış, herif çocuk olduğunu duyunca sırra kadem basmış. kadın çocuğa ama bunu söylemiş, ama adamın nerede olduğunu , bilmiyorlar, kadın adamla evli değil, hiçbir hakkı yok adam üzerinde. "gel çocuğuna bak" diyemiyor, para gönder diyemiyor, amerikan ordusu, " o kişinin kimlik bilgileri devlet sırrıdır, sizin resmi hiçbi belgeniz yok, size hiçbir şey söylemeyiz" demiş, olmuş bitmiş.
gerçi kadın da hali vakti yerinde bir kadın, öyle paraya falan muhtaç bir kadın değil, ama gene bu örnek neden bahsettiğimi anlatmıştır, sanırsam.