"Asıl üzücü olan, uzun yıllar bugün müze olan evinde göz hapsinde kaldı. Bahçede polisler yatıyordu. Karşı evi polisler kiralamış, oradan evimizi gözetliyorlardı."
''Babam, annem ve ablalarım Cafer Tayyar Paşa'nın oğlunun sünnetine gidiyorlar. Tramvay değiştirmeleri gerekiyor. Ancak peşlerinde olan hafiyeler durumun farkına varamıyor. Babam hemen vatmana haber veriyor, 'Evladım içeride beni takip edenler vardı, gelsinler.' diyor. Annem çok kızıyor, 'Paşam madem atlatmışız, niçin çağırdın?' diyor. Babam, 'Olur mu hiç iclal, ekmek paralarını kaybederler.' diye cevaplıyor. Yine annemler alışverişten eve dönüşte ellerinde paketlerle istasyona gelmişler. Annem arkadaki hafiyeye 'Gel bakalım oğlum. Zaten eve kadar geleceksiniz, paketleri taşıyın bari' demiş."