ilk üniversite deneyimi zamanları. bir cumartesi gecesi karadeniz ereğli' de gece saat 2' ye dek şarabın dibine vurulmuş tulum çalınmış horon oynanmıştır. alaplı' ya eve dönme zamanı gelmiştir fakat ereğli- alaplı arasındaki son otobüs 00,30' dadır. yani şemsiye göte çoktan girmiştir ve asla açılmayacaktır. 6 kişilik kızlı erkekli grupla yola düşülür, alaplı ereğli arası 14 kilometredir ve nisan ayında geceleri çooook soğuktur zonguldakta. otostop çekmeye karar verilir. ereğli demir çelik fabrikası önünde göreve başlanır. elbette kızlar yem olarak öne atılmıştır. 3 kız otostop çekmeye başlarlar. kamyonun biri durur.
+ nereye gideceksiniz?
- alaplıya kadar gidicez götürebilir misiniz?
kızları gören kamyoncu elbette götürürüm cevabını verir.
kızlar arkadaki bizleri göstererek;
- ama bu arkadaşlar da var.
+ yok ben onları almam.
- onlar gelmezse biz de gelmeyiz ama.
+ o zaman onlar kasaya geçsin siz benim yanıma gelin.
teklif kabul edilir. şöför yolun ortasında kızlara sarkmaya başlar. kızların çığlıkları duyulur. kasadaki cengaverlerden biri ( ben değilim) kasadan kamyonun üst tarafına geçer ve ön cama doğru sarkar. şöför korkudan altına sıçacak kıvama gelir arabanın hakimiyetini kaybeder yol kenarındaki erdemir plajının kapısına doğru girer kamyonla. atlar kamyondan aşağı.
+ o neydi laaaannn.. noluyoo??? siz beni mi sikeceksiniz laaaaann? siktirin gidin siktirin laaaaannn.
kızlar kamyondan inerler, şöför tarafımızdan sağlam bir şekilde dövüldükten ( kamyoncuların hepsinin sopası olmuyo lan walla bak) sonra kalan 8-10 kilometrelik yol yürünür.