kısa, öz ve dopdolu olan bir ümit ünal filmidir. Serra Yılmaz'ın bakışları nerdeyse tüm filme hakimdir. idil Fırat'tan daha iyi bir performans beklememe rağmen filmin yalnızca 5-6 dakikasında belirip vasat bir oyunculuk sergiledi. irem Altuğ ise çok başarılıydı zannımca. Karakterlerin arasındaki homoseksüel ilişki çok yerinde olmuş. Röportajlarında da belirtiyorlar bir kitlenin sesi olmaktan ziyade olayla ilgili bir olgu olması için var bu ilişki diye. Çok da yerinde olmuş gerçekten erkek dünyasında yer alan kadınlar ve feminen tavırlarının törpülenmesi sonucu üzerlerine giydikleri maskülen giysiler. Muhteşem Yüzyıl'ın sultanı Selma Ergeç, irem Altuğ'un rolünü reddederek iyi etmemiş bence. Sonu da nasıl vurucu nasıl vurucu olmuştu öyle. Yalnızca yeşilçam sinemasında gösteriliyordu eğer rastlarsanız, mutlaka bi göz atın.