yalnızlıktan hoşlanan birinin bile sinirlerini bozacak olan durumdur.
hoş değildir, gerçekten hoş değildir.
yalnızlığınızı anlatmaya çalışır, hareketlere, kelimelere dökersiniz; etrafınızdaki sığlar sizin daha büyümemiş bir melankolik olduğunuzu düşünürler anlamazlar.
evinide geceleri esen buz gibi rüzgarı örtmeye yetmez hiç bir yorgan, ruhunuz donmaktadır. ısıtabilecekler ise ya çoktan ölmüştür ya da çoktan güzel uykularının bilmem kaçıncı evrelerindedirler.
artık hayatınıza katılacak insanların hayalini kurmaktan çok, ilk önce kimin öleceğini tahmin etmeye çalışırsınız. sonra o olmadan geçecek hayatın zorluklarını ve getirilerini düşünür, sabahı sabah edersiniz.
evinizde kıpırdayan tek şey, soğuktan bi şekilde kaçıp evinize yerleşen kör sineklerdir. inanın kör olmasalar, onlar da yanınızda olmazdı. ama allah vergisi, körler işte... bu da sizin şansınız... ne acı.
en yakın arkadaşınız bilgisayarınızdan yükselen müzik tınıları olur. her notada hayatınızı sorgularsınız. koskoca 27 yıl. 14 - 15 senesini ergenliğe ve saçmalıklara harcadığın için sil. kaldı mı sana 12. böl ikiye, zira neredeyse yarısında uyudun. kaldı sana 6.
6 yıldır birebir yaşıyorsun, acısını tatlısını.
6 sene kime neyi kanıtlar ki sana kanıtlasın.
6 senede yalnız olsan ne yazar, zaten totalde 12 sene daha yaşamayacaksın salt bilinçli hayatı. koy götüne gitsin dersin.
içinde bulunduğum durum kötü değil ki... bu hayatı ben seçtim, ben yaşıyorum ve benimle beraber sonlanacak.
zaten her insan yalnız doğup yalnız ölmüyor mu? 7 nin, 27 nin, 37nin pek de önemi yok.
hem dua et ki hala ruhun var, ya olmasaydı?
yalnızlığını bile hissedemez, yaşayamazdın.
işte al sana kanıt, bak ne güzel, birebir hayattasın.