öyküyü tamamlamak için zamanımın yetmediği ikinci sayı olmuştur. gotik-fantastik-bilimkurgu tadında bir öyküye başlamıştım. böylesi bir içerik malum kısa ve boş olamaz. sağlam bir temele oturtmayı yeni bitirmiş ve gelişme kısmına geçecektim ki tarih geldi çattı. haliyle yetiştiremedim. güzel olacaktı, ziyan oldu.
ha üçüncü sayının konusunu da beğenmediğimi belirtmek istiyorum. üçüncüsü de güzel olsaydı üçte iki olacaktı fare ile birlikte (çocuk parkı da fena değildi ama iyi de değildi bana göre, yazmış olmama rağmen).
bir de yazıların analizi için seçilecek insanlar ya da şuan görevde olanlar ve konu belirleme gibi soru işaretleri hala giderilmemiş sanırsam. insanlar cevap bekliyor. özelden mi cevap veriliyor bilmiyorum ama halka açık bir açıklama yapılsa iyi olur gibi. benim için sorun yok her türlü yazar bürokrasiye ya da hiyerarşiye de karışmam ama bunlar giderilse, mesela kurul yeniden belirlense daha iyi olur gibi. şuan bu projenin eksikleri bunlar.
öykülere de zamanım oldukça bakıyorum. ama ne yazıkki henüz ilgimi çeken tarzda öyküler gelmedi. genelde fabl tarzı öykülerin çıkacağını tahmin etmiştim. ya da dram edebiyatını seven türk milleti olarak yine dramatik öyküler geleceğini de tahmin etmiştim. türk edebiyatına, melankoliye kotarılmış öyküler olacağını. keşke arada benim sevdiğim durum öyküsü tarzında, biraz bilimkurgu biraz da trajik (uçuk ya da olağan dışı) nitelikte öyküler yazan arkadaşlar da olsaydı da yazma sürecinde kendileriyle fikir alışverişi yapabilseydim. böyle cicili bicili öyküleri pek sevemiyorum *
herkesin eline sağlık.
not: soru işaretlerinin giderilmesi taraftarıyım ben de. sırf onlar yüzünden katılım yapmayan kaliteli arkadaşlar var.