türkiye de anlamı olmayan şeyler

entry10 galeri
    ?.
  1. insan ve hayvan canının kıymetidir.

    bu ülke belediyelerin bir çukur açıp, o çukurla işini görüp o gün içinde kapaatmaya üşendiği bir ülkedir. bu çukurlara düşen çocukların, insanların haberlerini okuyup durduk, "bir ihmal daha" başlıklı metinlerde. düşünün ki yolda yürüyor, o gün veya daha sonrası için kafanızda ne yapsam diye planlar kuruyorsunuz. ve sonra o çukur. bir insanın hayatının sona ermesi için ne iğrenç bir yer. hangi insan böyle bir ölümü hakeder? bu ülkede insan canının bir anlamı yoktur. sizin canınız, kağıt üzerinde istatistiksel bir rakamdır. siz düşünen, aklı, zekası olan bireyler değil bir metasınız bu ülkede. dolayısıyla nerde, nasıl öldüğünüz de önemli değil. ha zaten bu ülkedeki insanlar için bu zaten ölüm de değil, son kullanma süresinin dolmasıdır.

    ha keza, "allah'ın takdiri" ile olan bir tren kazası da mevcut arşivlerde. sanki allah melekleri aracılığıyla o treni oraya koymuş, insanları içine doldurmuş gibi. sonra, "allahın takdiri" ya, davada zaman aşımı. bu ülkede tren seferi yapmak, bina yapmak, gemi yapmak evde kek yapmak kadar basit bir iştir. treni sefere koyarsınız, kaza yapar, 36 insan ölür, "aaa tüh yandı" gibi bir tepki verip, olur böyle şeyler diyebilirsiniz. bulunduğunuz kurumun başında "ben tcdd'nin bilmemnesiyim" diye kasıla kasıla gezinirken, projeyi yürütürken "ben yapıyorum bunu" diye insanların gözüne sokarken sizin, kaza olunca "allah'ın takdiri". bu ülke hem allah'a inandığını söyleyip, haftalık cuma namazlarına giden hemde yaptığı her hatanın sorumluluğunu allah'a yükleyebilen insanların ülkesi. ve eminim bu insanlar geceleri rahat uyuyorlardır.

    bu ülkede doğalgaz zehirlenmesiyle ölebiliyorsanız, bunun da sebebi kızlı erkekli bir ortamda "yarı çıplak" halde bulunmanız olabilir. haketmişsinizdir. bu işte yöneticilerimizin yine tabii ki suçu yok.

    hep insandan bahsettik, biraz da hayvanlardan bahsedelim diyeceğim. fakat insan yaşamının değerinin olmadığı bir ülkede, hayvanlara dikkat çekme çabası abesle iştigal. bunun parasızlıktan aç gezdiğini söyleyen bir insanın havyar ve şampanya istemesinden farkı yok. gariptir, antalya'nın varsak beldesinde çıkan toplu köpek mezarları, bir benzerinin istanbul'da bulunması, sokak köpeklerinin kulaklarının kesilmesi, tecavüz edilmesi, hırsını alamayıp üstüne delik deşik edilip atılması, kedilerin karınlarının deşilmesi, kuyruğundan tutulup fırlatılması gibi örnekleri çoğaltabiliriz. müslüman olduğünu, allah'tan korktuğunu söyleyen insanların, allah'ın insanlara ve hayvanlara verdiği bu can üzerinde bu kadar hastalıklı uygulamalar yapabilmesi neyin göstergesidir? ben müslümanım, lafım kurban bayramına kesinlikle değil. dini de eleştirmek değil. sadece insanlardaki bu çelişkiye dikkat çekmek istedim. köpeğe geri veremeyeceği canı, bu kadar rahatça alması üstelik bunu da işkence ederek alması neyin nesidir?

    bu ülkede anlamı olmayan diğer şeyler ise fikir özgürlüğü, gelir eşitliği, fırsat eşitliği, kardeşçe yaşama özgürlüğü.

    fakat yaşama özgürlüğümüzün olmadığı bir ülkede, bunları da istemek süt satan bakkala gidip rakı istemek gibidir. yaşayabildiğimize şükretmemiz gereken bir ülke burası.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük