köylü türkiye'nin temelidir. yani çağdaş bir türkiye olması için de türk köylüsü olmalıdır.
atatürk sofya'da sürgündeyken oturduğu bir çay bahçesine bir bulgar köylüsü gelir. garson, onunla ilgilenmekten hoşlanmaz.
köylü: "bulgaristan, benim çalışmamla yaşatılıyor, benim tüfeğimle korunuyor! verin çayımı pastamı, alın parasını" der.
atatürk de köylüden yana çıkar. "benim de köylüm böyle olmalı,"der.
bizim köylümüz de böyledir. o olmadan ne türkiye ne de çağdaşlık olabilir. çağdaş türkiye'ye asıl yakışmayan kendi benliğini küçümseyen self-oryantalizm düşüncesidir.