kesinlikle yanlış olan bir önermedir. Senin dolaptaki elman, armudun; tencerendeki kurufasülye, patlıcan, biber dolman nerden geldi zannediyorsun?
Hepsi köylünün mahsülünün alıcı kişilere satmasıyla marketlerde ve reyonlarda gördüğün sebze meyvelerden ibaret. Reyonda dururken basit ve bol görünen meyve sebzeler acaba oraya gelene kadar ne zorluklar çekti, toplanırken ne emekler verildi, ne eziyetler çekildi kim bilir, kimse bu kısmını düşünmüyor tabi her sabah süpermarkete bir kamyon gelir, çalışanlar kamyonu boşaltır ve meyveler hazırdır diye geçiştirmekle yetiniyor.
köylüler üretimin baştacıdır. Sanayinin çıkış noktası tarımdır ve tarımın çıkış noktası köylüdür. Tarıma muhtaç olan ülkelerden bir kaç tane sayalım mesela ingiltere, elmayı güney afrikadan getirir, fındığı türkiyeden alır, karpuz dilim dilim satılır. Tarımda dışa bağımlıdır. Hammadde açlığı çeker. Ama ingiltere kendi patatesini kendi yetiştirir dışardan almaya yeltenmez. Hem buğday tarlalarının hasat zamanı geldiğinde patatesler toplanmaya hazır olduğunda onları kim toplayacak? tabi ki köylü!
Köylü aynı zamanda hayvan yetiştiriciliği de yapar. Mağazalarda gördüğümüz dana kuşbaşı, kanat, pirzola; günlük süt, peynir gibi et ve süt ürünlerinin kaynağı yine köylülerdir. Onlar sayesinde biz evimizde istediğimiz yemeği yiyebiliyoruz.