zorla bıraktırılan değil, kendi isteyen ve günümüz nesli versiyonundan söz edeceğim. Evlenmeyi karşılıklı mutlu olmak, bir aile kurmak değil de birine bağlanmak, birine itaat etmek olarak algılayan kızdır. baskı görmeyi sahiplenilmek zanneder, kısıtlanmayı sevilmek zanneder... daha da kötüsü karşısındaki erkeğin onu asla terk etmeyeceğini, asla dövüp sövmeyeceğini, böyle bir ihtimalin olmadığını zanneder. hayattaki amaçları arasında kendi ayakları üzerinde durmak, özgür olmak, bir bilim dalına, bir sanat alanına veya başka herhangi bir alana bir şeyler katmak yoktur. hayat amacı bir erkeğin boyunduruğuna girmektir.***
temennim pişman olmaması yönünde olacaktır.