otobüse binen, neredeyse evrim teorisine inandıracak canlılardır. coğuldur çünkü tek başlarına olduklarında çevredeki insanlara pek zararı olmaz çalan telefonları dışında. o telefonla konuşan tikiler var ya ölümden beter!!! içlerinde hep o fışkıracak potansiyel vardır. herkes yapmıştır ama bunu meslek haline getiren insanları ancak aynı saatte aynı otobüse binenler tespitleyebilir. bu ilginç varlıklar diğer yolcuları rahatsız etmekten daha vahim olan teması da gerçekleştirir. tutunma yerlerine tutunmaz; şoför her fren-gaz yaptığında sizle akraba olma kinetiği de taşırlar. en az iki kişi olan bu grup elemanları "vıcıdı vıcıdı bık bık bık vs." ile beyininizin kıvrımlarını ütüler düzleştirir...
haa bir de ayakta yolculuk ederken ekmek arası bişeyler yiyen bile vardır, bir elinde de içecek! o sırada arkadaşına laf yetiştirmeye çalışır ya işte o sıra matkabın ucunu kızgın* hale getirdikten sonra burun deliklerinden beynine ulaşıp hostelleşme çabaları taşırsınız. o küçücük otobüs penceresinden sallandırmak, otomatik kapının arasına sokup, çarpmasını beklemek istersiniz. fakat bunlar olurken ineceğiniz durağa gelir inersiniz. onlar yaptıklarının farkında olmazken siz eve vardığınızda antisosyal hayallerinizi zenginleştirirsiniz.