millet

entry56 galeri
    32.
  1. Kurtarıcıya gereksinimi olmayan insan topluluğu. Aslında bir çok insanın zamanında öyle ya da böyle en az bir kere olsun izlediği, sevdiği ve aslında muazzam fikirler taşıyan “şirinler” çizgi filminde ki şirin köyüdür bu milletin adı. Ve bir çoğuna göre bir ütopya veya ideadır. Bu kadar mı imkansız diye düşünebilir. Hiç sanmıyorum! Aslında temel sorun bunun kimin ya da kimlerin ütopyası olduğu ve bize neden dayatıldığıdır. Bununla birlikle bu güzelliklerin, huzurun ve eşitliğin uygulanmasında benliğin-mesela senin benliğin- en dibinde oluşturulan imkansız fikri apayrı bir ironidir.
    Lakin suçlamıyorum ya da bir siyasi görüşü savunmuyorum. Hayır. Haklı bir yenilgi ya da kabullenmiş bir mağlubiyet var bu işin içinde. Bir toplum, aynı fikirlerle beslendikçe, aynı duyguları paylaştıkça öreceği kurallar duvarında aslında farkında olmadan önyargı tuğlaları da ekler. En tehlikelisi de budur. En uç ya da acımasız fikirlerin bile artık gündelik, sözsüz yasalar sınıfına girmesidir bu tehlikenin adı…
    Nazi Almanya’sında yapılan katliam ve kıyımlar o zamanlar çoğunlukta olan Nazi Sempatizanlarına ne kadar da gerekli ve normal görünüyordu. işte bahsettiğim tehlike faşizmin bile ne kadar sıradan bir fikir gibi görünmesini sağlayan tehlikedir. Yine suçlamıyorum. Çünkü nihayet toplum suçlanamayacak kadar büyük bir duvar haline geldiğinde bizlerin onun karşısında direnme gücümüzü geçtim cesaretimizin bile kalmayacağından ah ne kadar da eminim. Fakat arada bu yargımı çiğneyerek tüm varlığı ile özgürlüğe adanmış bir ruh çıkar da karşı gelirse, ki burada karşı gelmek olarak anlatmak istediğim şey karşıt bir fikrin vücut bulmasıdır, hemen icabına bakılı verilir…
    Neden? Çünkü tarih boyunca insan etinin gücü insan fikrinin gücünü acımasızca ezmiştir.”Peki bu insanlar neden direnmedi. Neden azınlık kaldı, bütün olup biteni neden pasif-isyankar bir tavırla izlemeyi seçti.” Dediğinizi duyar gibiyim. En azından kendinizde en ufak bir vicdan kırıntısı görebiliyorsanız bunu sorgulamanız gerekmektedir.”O zaman siz neden duruyorsunuz. Tüm bu açlığa, sefalete ve haksızlığa seyirci kalıp nefret ettiğiniz bir avuç devlet adamı karşısında boynunuzu öne eğiyorsunuz.” Demekte benim görevimdir. Ve bu ironi de komiktir.
    Sembolleştirdiğiniz ve sizler olmadan hiçbir anlamı olmayan bu adamların değerini doğumunuzdan bu yana haberiniz olmadan, başkalarının benliklerinizin en derinlerine yerleştirdiği korku kültürü ile beslediğiniz (aman ne besleme) saygıyı ona kendi ellerinizle verdiğinizin neden farkında değilsiniz. Üstelik ona korkularınızın ve ezikliğinizin en saf haliyle altın tepsi de sunduğunuz saygınızı ona ikram etmeye devam ettikçe fanatizminin de o denli arttığını göremiyor musunuz?

    Akıllanmıcak bu insanoğlu.Akıllanmıcak.
    0 ...