açı açı değişendir.
şimdi bu ateistler içinde bir trend var inanmamakla cehennem azabı arasında bir orantısızlık var ateş çok korkutucu işkence falan var, yani inanmıyorum diye bu kadarı fazla değil mi derler?
meseleyi kısaca ele alırsak; islamın ilk karşı çıktığı şey zulümdür zulüm adaletsizlik demektir. adaletsizlik yapan büyük günah sahibidir. inanmamak insafsız ön yargılı bir bakışın sonucudur ve zulümdür. ama konumuz bu değil sonrası önemli...
evet, inanmayan insanlar pek bir hümanist kesilirler kendilerince; öyle davranır ya da davranmazlar nefsidirler ya da değildirler ama fikirsel olarak onlardan insancılı yoktur. hani bir ahlak sistemi kötülenirken ortak akıl ya da popüler akıl diyelim adı her neyse öyle bir ahlak sistemi öngörürler ya da kişiye göre değişen bir dinamizmi yerine göre tercih ederler.
şimdi ben inanan olarak; o bozuk ahlak sisteminin kötü yollara düşürdüğü fahişeler, dünyası başına yıkılan aldatılmış kadınlar, normalde yapmayacakken sarhoş kafayla vurulan babalar ve yetimleri, faiz yüzünden borçları birikmiş intihar eden insanlar, aç yatan komşular, aç yatan insanlar, güçlü tarafından hakkı yenmiş güçsüzler, hırsızlığı meslek haline getirmiş insanların soyduğu masumlar... daha çok çok uzar gider... evet hepsinden hesap sorulacağım ve bunlardan insan olarak sorumlu tutulmuşum, sorumluluğu unutmamak içinde kulluk bilincini hatırlatan ibadetler, manevi korku... işte böyle ahlaki sorumluluk ve eğitim sürecini aşağılamakla, aşağılamayı bırak yıkmaya çalışmakla zulüm ediyorsun. yer yüzünde yapılan her kötülükte benim bir payım varsa senin beş payın var demektir bu.
biz, sokakta yürürken nedensiz yere bir sarhoş tarafından vurulan adamın çocuğu değiliz diye o adam ve çocuktan hafif bir imtihanda değiliz.
imtihan yok, yaşa coş... anlam yok, anlamsızlık anlamda. ahiret yok tesadüfen öldürülen adama yazık oldu bitti.
bırakın bu hümanist ayakları, islam asmak kesmek saçmalıklarını. zihniniz yönlendirilmiş sizlerin ve son tahlilde birer cahilsiniz.
herkes kur'anın ön gördüğü ideal müslüman olsa hiçbir yaptırıma gerek kalmazdı şüphesiz ki bir sır var burda.