istiklal mahkemeleri

entry447 galeri ses1
    175.
  1. teokratik ve monarşik bir devletin bağnazlıktan küflenmiş bireylerini elemek için kurulan mahkemelerdir. mustafa kemal'e bok atmak kolaydır. içki içerdi, islam'ı kaldırdı, türkçe'yi bok etti, lozan diye bir anlaşma imzalamış ki zafer mi hezimet mi belli değil, inönü ile nasıl bir arkadaşlığı vardı, çankaya'da harem mi kurdu, dansöz mü oynattı, istiklal mahkemelerini kurdurdu, masondu, alkolikti, bok yoluna gitti falan. ne kadar çok gereksiz argümanlar değil mi? hiçbirisi de mustafa kemal'in yeni bir devlet kurmasıyla falan alakalı değil. çünkü bu takdire şayan bir olaylar silsilesidir.

    mustafa kemal'i anlamayanlar o zaman da çıkmıştır. hatta cumhuriyetin kurulduğu sıralarda milletvekili seçilmek için gereken şartlarla ilgili 3-4 milletvekili bir önerge vermiştir, sırf mustafa kemal milletvekili seçilemesin diye. milletvekillerinin misak-ı milli sınırları içinde doğmuş olması ve en az 5 yıldır seçim bölgelerinde ikamet ediyor olmaları gerekiyordu seçilebilmeleri için bu önergeye göre. mustafa kemal uğradığı hayal kırıklıklarının ve hainliklerin hepsini tek tek nutuk'ta yazmıştır, başka kaynak aramaya, kıçlara bakmaya gerek yoktur. mustafa kemal şöyle demiştir: "ben evet selanik'te doğdum ama savaşlar başladığında trablusgarp'ta vatan toprağını savunuyordum. ben eğer bir yerde 5 yıl ikamet etmiş olsaydım, suriye'de dağılan orduyu bozguna uğramaktan alıkoyamazdım, bu kadar düşmana karşı bu kadar kapsamlı bir mücadeleyi yürütemezdim ve en önemlisi de bu önergeyi veren milletvekilleri bu önergeyi veremezlerdi."

    görüldüğü üzere yeni bir düzen oturtmak kolay değildir. yeni inkılaplar yapmak, toplumun yaşayışını düşünüşünü kökten değiştirmek kolay değildir. zaten ıslahat ile inkılabın farkı da budur. mustafa kemal bu olacakları görüp inkılapların yerleşeceğini fakat bir ihtimal bazı kellelerin kopacağını söylemiştir. bu lazımdır ve gereklidir. hz.muhammed islam'ı yaymaya çalıştığında çok mu iyi karşılandı ama o bir peygamberdi, vahiyler alıyordu, dini bir kişilikti, allah'ın evreni onun üzerine yarattım dediği kişiydi. bu adam ise bir osmanlı subayıydı, tek farkı teşkilatçılığı ve zekiliğiydi. hz.muhammed gibi hoşgörülü olmasını beklemek elbette ki çok yanlıştır. olmamıştır da atatürk.

    atatürk'ün her istediğini yaptırabildiğini söyleyenler var ki doğrudur bir yere kadar. devlet kadrolarına tamamen hakim olduktan sonra bir cumhurbaşkanının hele ki mustafa kemal gibi bir kişinin istediğini yaptıramaması aptalca ve saçma olurdu. ama kontrolü toplayana kadar bile çok zorluk çekmiştir. savaş sırasında bile meclis'ten aldığı 3'er aylık sınırsız yetkili başkomutanlık görevini uzatmak istediğinde meclise hastalığından ötürü gelemediği gün, bu teklif kabul edilmemiştir. ancak ertesi gün, meclise gelebildiğinde bir konuşma yaparak bunu kabul ettirebilmiştir. meclisteki ufacık bir çoğunlukta bile görüşlerini kabul ettiremeyen, halkın ve devletin geleceğini düşünüp bunu uygulattıramayan mustafa kemal koca bir ülkede inkılapları gerçekleştirip düzeni ve asayişi sağlamaya çalışana kadar istiklal mahkemeleri kurdurmasın da ne yapsındır?
    0 ...