ülkenin doğusuyla batısı arasında sadece kilometre biçiminden bir uzaklık olmadığını , yaşam şartları açısındanda çok büyük bir uzaklık olduğunu açıkça ortaya koyan bir film, belgesel ya da her ne ise o.
doğal,gerçek bir yapım olması olumlu etkiler bırakıyor insanın içinde. doğu batı arasındaki bu uçurumu oturup düşünmeye itiyor adeta. konuya eğitimden dem vurmasıyla bir çok konuya pencere açmış bana göre. öncelikle eğitimde ülke genelinde bir fırsat eşitliğinden söz edilemeyeceğini vurgulamış. kürt çocuklarımızın yaşadığı sıkıntının yanında, hayat şartlarının kat kat iyi olduğu yerlerde yetişmiş öğretmenlerin doğuya atandıklarında yaşadıkları sıkıntıları gözler önüne sermiş. tabi ki sıkıntıyı anlatabildiğince anlatmış, sadece görebildiklerimiz sadece uzaktan izlediklerimiz bunlar. yaşamak, onların zor sınavı...
onların masumiyeti, öğretmenlerinin hediye ettiği bir küçük yeşil açacağa verdikleri değer insana onlar için birşeyler yapma isteğini yüksek dozda aşılıyor.
türkiye'de eğitime yapılan her yatırım sevindirici, son olarak gündemde olan ve pilot okullarda uygulamaya konulan fatih projesi tabi ki olumlu bir gelişme. lakin bu biraz içmeye ayranımız yok iken tahtıravan ile hacet gidermeye gitmeye benziyor. ülkenin bir ucunda bir derslikte 5 ayrı sınıfın eğitim almaya çalışması yaşanırken, diğer ucunda tabletler eşliğinde eğitim yapılması tuhaf. tabi ki tablet eğitimde devrim lakin öncesinde oralara da daha 2012 yılına yakışır bir yaşam götürülemez mi?
tabi ki sosyal ve siyasal sorunların getirisi bu ama can acıtıcı, üzücü.