zordur. hele ki, dünyanın en iyi sevgilisiyse, güzel bir kadınsa, sana sonsuz bağlıysa, 40 yılda bir yaptığın ufacık bir jestle çocuk gibi mutlu olabiliyorsa, aldatsan bile, sana sonuna kadar güveniyorsa...
zordur, çünkü terkeden de bilir, hiç bir zaman onun kadar seven birisinin karşısına çıkmayacağını...
zordur, çünkü gözlerinin içine bakıp; ''bitti'' derken öldürürsün adeta... ölürüsün de, ama belli etmezsin, güçlüsün çünkü.
zordur, özlersin, seversin ama bi'şey hep eksiktir, birlikte olmak istesen de zaman zaman, ona daha fazla zarar vermek istemediğin için vazgeçersin.
zordur, çünkü o ayrılık, senin tarafından talep edilen ayrılıktan ziyade, onun tarafından hiç gelmemiş, gelmeyecek olan talebin aynasıdır adeta. sevdiğin ve daha fazla eziyet çektirmemek, daha fazla mutsuz etmemek için ayrılmak istersin.
zordur, suçlusundur. çevrendeki herkes sana kızgındır, ''bu kıza yapılır mı bu be abi''dir herkes.
zordur, çünkü aylar sonra çalan telefondur o. hala umutsuzca seni bekler, aslında sen de hep onu beklemişsindir, ama eziyet edemezsin daha fazla.
zordur, çünkü vicdanının çektiği azapla yaşarsın aylarını.
zordur, dokunduğun her kadının ardından, ona ihanet etmeye devam ediyormuş gibi hissedersin.