sözlük yazarlarının itirafları

entry163124 galeri video563 ses32
    43339.
  1. üniversitede hazırlık sınıfından birinci sınıfa geçtiğim yaz babamla takışmıştık. maddi nedenlerden dolayı. sana şu kadar para yollayabilirim türünden şeyler söylüyordu sürekli. bende gurur yaptım. üniversiteye gittiğim zaman babamdan bir kuruş para almayacaktım. bu arada üniversiteyi ege üniversitesinde okudum.

    izmir'e gider gitmez iş aramaya başladım. bir kafede iş buldum hemen. iş part time dı. part time dediğim hafta içi 1 gün tatil, günde 7 saat mesai. sigorta yok, bir şey yok. neyse.. 3-3.5 ay kadar bu kafede çalıştım. dersler mersler umurumda deildi. zira işten okula ayırdığım vakit yeterli değildi. aslında işimden memnundum ama ikinci öğretim öğrencisiydim. dönemlik harcı bulmam lazımdı. ama o sıralar aldığım haftalık ve bahşişler ancak bana yetiyordu. hatta bazen aç kalmamak için haftalık izinlerimdede çalışıyordum. daha fazla paraya ihtiyacım vardı ve bornova daki yaysat ta deli gibi eleman arıyordu. çok ağır olduğu için kimse girmiyordu işe. girende hemen geri çıkıyordu. el mahkum işten çıkıp orada işe başladım. birazda para biriktirebildim. ama yetmedi. telefonumu sattım. nokia nın 3310 u vardı. ozamanlart meşurdu. birazda memleketinden paralı gelen arkadaşlardan yalvar yakar denkleştirdik. okul o sene zaten göte gelmişti. bende yaysattan çıkıp bir kafede tam gün işe başladım. tam gün dediğim günde 12 saat. haftada 1 gün tatil. 1-2 ay kadarda orda çalıştım. yarıyılı izmir de geçirmiştim. bayramı ise ailemle geçirmek istiyordum. işyerinden izin istedim, vermediler. ordanda ayrıldım. bu zaman zarfında babamla hiç konuşmadım. zaten telefon bile yoktu. eve geldim. sırf babama karşı kendimi güçlü çok iyi göstermek için biradere pahalı bir oyuncak almıştım. eve geldiğimde babam niye geldin gibi laflar çakıyordu.

    bir kaç gün sonra kardeşim abi biliyormusun babam ağladı dedi. babam? ağlamak? bana çok tuhaf gelmişti. babamın çok acı günlerini biliyordum.

    12-13 yaşlarında çocukken büyükbabam vefat etmişti. cenazenin başında babama başsağlığı dileyenler vardı. amcam filan durup durup ağlıyordu. zor birşey insanın babasını kaybetmesi. benim babamda ise hiçbir mimik yoktu. namazı kıldık, tabutu babam taşırdu. mezara götürdüler, cenazeyi mezara indirenlerden biriside babamdı. sonra gömdüler. benim ilk cenaze tecrubemdi. babam mezarın başında herkez dağıldıktan sonra biraz daha kaldı. boş boş mezara baktı. ama gözü dolmadı.

    liseyi bitirdiğim yaz babannemin beyninde ur çıkmıştı. 82 yaşındaydı. yüksek tansiyonda vardı. o yaz babannem için istanbul a gittik. babamla birlikte doktora gittik.doktor amaliyata sokarsak masada kalır dedi. ama bir hastane ismi söyledi. orada bir cihaz varmış. ona sokuyolarmış. amaliyat esnasında tansiyon durumunun ne olduğunu gösteriyormuş. gittik. babannem cihaza girer girmez tansiyonu fırlamış.
    babam sordu ne olur diye. doktor masada kalır dedi. babam sordu amaliyat olursa ne kadar yaşar, girmezse ne kadar diye. doktor dedi girerde çıkarsa 2 yıl, girmezse 9 ay. babam sordu, senin annen olsaydı, sen sokarmıydın amaliyata diye, doktor sokmazdım dedi. çıktık. akşam istanbul daki bütün kardeşler toplandı ve biz içeriki odaya yollandık. içerde ne oldu bilmiyorum ama ben hıçkıra hıçkıra ağladım, babamın gözleri dolmadı. tam doktorun dediği gibi 9-10 ay yaşadı ve vefat etti babannem. cenazeyi gömdükten sonra babam mezarın karşısında bağdaş kurup bir sigara yaktı ve mezara baktı. gözü dolmadı.

    neyse.. konuya geri döneyim.

    kardeşim bana abi biliyormusun babam ağladı dedi. bende saçmaalama lan baba ağlarmı dedim. sen babamı 10 yıldır tanıyorsun, ben 20 yıldır. babam ağlamaz.
    vallaha ağladı dedi ve anlatmaya başladı. amcam gemicidir. ben gelmeden 1-2 ay önce iskenderun sahiline gelmişler. gelince bizde kalıyor doğal olarak. akşam meyva yiyorlarken babama beni sormuş. babamda valla kaç ay oldu görüşmüyoruz, ölümü-sağmı onu bile bilmiyorum demiş. sonra susmuş. boğazı düğümlenmiş, gözleri dolmuş ve salondan çıkmış önce, sonra evden. bir müddet sonra gelmiş ve yüzünü yıkamış.

    bana çok koydu. o akşam 6 ay uğruna bok gibi yaşadığım egomu yenip babamı odaya çağırdım ve baba çok kötü durumdayım, hiç param yok dedim. bana para ver sen benim babamsın dedim. ben bunu dediğimde gözlerindeki ışığı unutamıyorum. tabi oğlum hemen verim dedi. odadan çıkarken topukları götüne değiyordu. hatırladığım en olgun hareketi o gün yapmıştım. bu gün içimden geldi, buraya yazayım dedim.
    76 ...