ben bu yazıyı kendime yazdım

entry9238 galeri video17
    2936.
  1. sıradan bir günde aniden gelen bir mesajla başladı her şey. bir ölüm haberiydi gelen. neredeyse sonlanan günüm yeniden başlamıştı sanki. bu mesaj düşünmeye başlamama sebep oldu.

    ölümü düşündüm önce. hayatın sonlanması. hayallerin gerçekleşmiş olsa dahi yok olması. geride kalanlar. ilk okuduğum yazı. son okuduğum makale. ne kattım kendime. neler yaptım bugüne kadar.

    ölüme yakın olanları düşündüm sonra.yaşlıları. bir kolonya şişesi gibi bayramlarda baş köşeye konulan diğer günlerde bayramı bekledikleri yere çekilen insanları. zihnimi bıraktım sonra kendimi bırakamadığım gibi.

    dedem geldi aklıma hemen. 60 lı yaşların başında, gözlüklü, kır saçlı hali belirdi gözümde. karısı yani nenem, hastaydı şu sıralar. dedemin neler hissettiğini ilk kez merak ettim belkide. hayatı paylaştığı kadındı 40 senedir. kim bilir neler yaşandı benim yaşımın iki misli zamanda. ela gözlü, güzeller güzeli o kadın kronik hastaydı aslında. her yılın kış mevsimi muhakkak hastahanede tedavi altına alınırdı. çocukken geçirdiği bir zatürre sebebiyle hayat boyu katlanmak zorunda kaldığı durumlar vardı. kışın hastahane ziyaretlerine diğer zamanlarda da öksürük krizlerine aşinaydım çocukluktan beri ama bu sefer başkaydı. hastahane eve taşınmak zorunda kalmıştı neredeyse. oksijen tüpleri, kocaman solunum cihazları. düşündüm. o maskeden nefes almak zorunda olan nenemin neler düşünebileceğini. acaba yarın için bir planı var mıydı??

    sonra annesini çok seven dayımı düşündüm biraz. annesini o halde yatıyorken, o maskeden nefes alıyorken görmek ne ifade ediyor olabilir ki? dayım. dört çocuk babası. esnaf. 40 ına merdiven dayamış. sormak istedim dayıma. baharın yaklaşması seninde içinde ufak da olsa bir heyecana sebep oluyor mu? cevabına şöyle başlıyor: dört çocuk babasıyım. en büyük kızım on beş yaşında ve engelli. belden aşağıda sinir yok. his yok. hareket yok.

    daha cevabın burasında yengemi düşünüyorum. o kızın annesi. yavrusunu o haliyle kabul eden bir anne. on beş yıldır hiç şikayet etmeden kızını kucaklayan insan. sen de yaz tatili planları yapıyor musun? o kadın ki tek umudum dediği en küçük oğlu ile hayata tutunma çabasında. ''tek umudu'' kalan insanlar. umutsuz hissetmeyi düşünüyorum sonra.

    dayımın kızının gözünden bakmaya çalışıyorum hayata bir an. anıları, yaşadıkları, hayalleri. planları var belki de. o pencereden hayata bakıyorum biraz ve fark ediyorum ki keskin sınırlar var. istediğim her şeye bakamıyorum oradan. soruyorum sonra. sen de kayak yaparken fotoğraf çektirmediğin için üzüldün mü hiç?

    sonra şükrediyorum..

    hayallerimin zorunlu sınırları olmadığı için..
    0 ...