unutulmaz cm olayları

entry54 galeri
    32.
  1. arsenal'i 3 sene üst üste şampiyon, son sene de şampiyonlar ligi şampiyonu yapmamın akabinde sıkılıp istifa ettikten sonra yaşadıklarımdır.

    tekrardan beni isteyeceklerinden emin bir şekilde istifa ettikten 2 gün sonra, sanki ben hiç varolmamışım, hiç o klübe antrenörlük yapmamışım gibi arsene wenger'i tekrardan takımın başına getirdiler. ulan şerefsizler, herif senelerdir ne bi şampiyonluk yaşatmış ne adam gibi bir başarısı var ne iş lan bu? takımı herifin elinden alıp 3 sene gece gündüz emek vermişim, ter akıtmışım, kupa üstüne kupa kaldırmışım nasıl görmezden gelirsiniz olm beni? o sinirle yeni bir teknik direktör ekleyerek arsenal'e atadım kendimi. atar atamaz da istifa mektubumu fırlattım yönetimdeki adi heriflerin suratına. siklemediler doğal olarak ve hoop arsene wenger gene takımın başına. tekrardan yeni bir isimle geçtim arsenal'in başına ve ilk gün, yönetime stadyumu büyütmezlerse siktirolup gideceğimi söyleyerek ültimatom verdim. zaten fırsat kollayan pezevenkler beni siktiredip anında arsene wenger'i teknik direktörlüğe yeniden getirdiler.

    bu ne arsene sevdasıymış arkadaş? dalağını siktiğimin klüp başkanıyla nasıl bir ilişkisi var bu herifin? ne olaylar dönüyor gizli kapılar arkasında? bulamadım, çözemedim ve boynumu bükerek kendimce yeni bir sayfa açtım teknik direktörlük hayatımda. arsenal benim için bitmişti artık. diğer klüplerden teknik direktörlük için teklif üstüne teklif yağacak diye kendimden emin bir şekilde yaklaşık 10 gün bekledim. 10 gün boyunca teklif gelmeyince hafiften kıllanmaya başladım ve antrenörünü kovmuş olan liverpool'a başvuru yaptım. benden iyisini mi bulacaklardı? arsenal'in başındayken her maçta yenmiştim onları ve her maçta yenmeme rağmen kendilerine övgü üstüne övgü yağdırmış, gerrard hakkında olumlu eleştirilerde bulunmuştum. başvurum için teşekkür edip başka bir isimle anlaştıklarını görünce aston villa'ya yöneldim. adiler teşekkür bile etmeden, 2 gün sonra başka birini aldılar. can havliyle boşta olan tüm klüpleri sıraladım ve sırasıyla hepsine başvurdum. bu dengesizliğimi farketmiş olacaklar ki hiçbiri beni kabul etmeyerek başka isimlerle anlaştı. şaka gibi. piç gibi ortalıkta kalmıştım.

    sezonun ilk yarısını arsenal'i ve başvuru yaptığım diğer klüpleri izleyerek boşta geçirdim. aldıkları her başarısız sonuçtan sonra baykuş sikmiş fare gibi seviniyor, delicesine mutlu oluyordum. arsenal onuncu, liverpool dokuzuncu sıradaydı ama bunlar azdı bile bunlara. daha beter olmalı, rezil rüsva edilmeliydiler. ama değişen bir şey olmadı ve başarısız sonuçlara rağmen aynı isimlerle yollarına devam ettiler..

    sezonun ilk yarısı bitince süpriz bir şekilde italya'nın atalanta takımından teklif aldım ve bavulumu toplayarak klübün bulunduğu bergamo yollarına düştüm. ligdeki en büyük başarısı 1948'te 5.lik olan klüpte geçirdiğim iki sezonda kayda değer bir başarı gösteremeyince buradan da istifa ettim. istifadan sonra yönetim "gel etme eyleme iyiydik böyle" dese de istemedim. hiçbir şey arsenal'deki gibi olamazdı.

    o hayal kırıklığıyla oyundan çıkıp bilgisayarıma girdim ve program ekle kaldır'a tıklayıp cm'nin üzerine geldim. gözyaşları içerisinde oyunu silerken hala arsene wenger adlı orospu çocuğundan ne eksiğim olduğunu düşünüyordum. unutulmaz..
    13 ...