mütemadiyen cumartesi ve pazar günleri erkenden sırt çantalarını alıp, yollara düşerler. akşama kadar çalıştıkları yetmezmiş gibi bir de etütü vardır bunun. her şeye rağmen ''öğretmenler samimi'' diye kendilerini avuturlar. dershane öğretmenlerinin aldığı maaştan bihaber olup, her yıl babalarının alnının teriyle kazandıkları parayı bir hiç uğruna, evet evet, yanlış duymadınız, bir hiç uğruna her yıl o öğretmenlerin ceplerine doluştururlar. şimdi pek tabii birileri çıkacak ve diyecek ki; ''oradaki öğretmenin hakkı değil mi o!'' bence bunu dershane öğrencileri içtenlikle cevaplamalı. ne kadar hakları? bu öğrencilerin velilerinin düşüncelerini anlamak ise oldukça güç. sen o çocuğu hayatını sikesin diye yapmamadın be adam! sor bi istiyor mu dershaneye gitmek? madem gönderdin, takip et bari. sor bi sor. gerektiği yerde gereken soruyu sor.