film 1 saat daha uzun çekilebilseymiş ( bunun için 5 6 milyon dolar daha lazım tabi ) çok iyi olacakmış. bazı şeyler eksik kalmış, örnek verecek olursam.
ulubatlı mahsende dövüşürken, bi anda sırtında bi okla sancak kulesinde. arası yok orayı göstermezsen o duyguyu tam veremiyorsun insanlara.
kuşatma sırasında işler kötü giderken bi anda gemileri karada görüyoruz, arası yok. bu nerden çıktı öncedenmi planlanmıştı o andamı fatihin aklına geldi ne oldu görmedik.
bu örnekler çoğaltılabilir. eğer bu boşluklar olmasa çok iyi bir film olacakmış ama iyi bir film olmuş sadece.
amerikan sinemasıyla karşılaştırma olayına gelince tamamen yanlış heleki amerikan sinemasının en iyi örnekleriyle (bkz: cesur yürek), (bkz: yüzüklerin efendisi) (bkz: troy) karşılaştırmak ayıptır, insafsızlıktır.
ayrıca fatihin burnu şöyleydi, ulubatlının ayak serçe parmağı böyleydi, aslında şöyle bir olay olmadı falan tarzındaki eleştirilere gelince, bu bir film, belgesel yada tarih ansiklopedisi değil. hiçbir tarihi filmde tamamen gerçeği göremezsiniz zaten. var diyen beri gelsin. çok beğendiğiniz truvada aşil kadar çirkin bir adamı brad pit oynadı be, hangi burun kemerinden bahsediyosunuz.
mastürbasyon vb. eleştirelirini yapan ergenlere çok söyliyecek bişey yok aslında. sizin anladığınız dilden konuşmak gerekirse 1453 yılında et ete değdi birader.
yani çok iyi değil ancak iyi bir film olmuş. izlemekte fayda var.