kesinlikle ezbere dayalı ve sorgulamaya imkan vermiyor oluşudur. her türlü bilgi öğrencilere yükleniyor, yükleniyor; sonra da sınavlarda aynı şekilde isteniyor. öğrenci bir şeyi merak etse, öğretmenleri tarafından "size lazım olan bu. sınavda buraya kadar çıkar." denilerek geçiştiriliyor. adeta bir at gibi yarışlara hazırlanıyor, birkaç saat süren sınavda birkaç yıllık emeklerinin karşılığını almaya çalışıyor. diyelim ki aldı, hedefine ulaştı ve üniversiteyi bitirdi. bu sefer de üniversite mezunu işsizler kervanına dahil oluyor. hem eğer sen bir insanı yıllar boyunca tümüyle derslerine odaklarsan, müziğe, resme ya da tiyatroya yönlendirmezsen, daha çook ağlarsın "bu ülkeden sanatçı çıkmıyor." diye. yahu bir imkan ver öğrencilere, kendilerini geliştirebilecekleri bir şeyler sun. okullardaki müzik ya da resim dersleri inan yeterli değil, hatta çoğu okulda boş ders havasında geçiyor.
tablet bilgisayarlardan söz ediliyor bugünlerde; bence bu şimdilik bizim için bir lüks. ha gereksiz demiyorum, ama eğer gereksinim duyduğumuz şeyleri öncelik sırasına göre dizecek olursak en başta yer almayacağı da kesin. öğretmenlerin daha kaliteli, sınav sisteminin daha düzgün, eğitim imkanlarının daha rahat ve daha mantıklı bir eğitim sistemi oluştur, sonra tablet bilgisayarları dağıt okula. bilmiyorum, bana şov gibi geliyor.