baş örtüsü müslüman kadının özgürlüğüdür

entry107 galeri
    62.
  1. SÜNNET'E GÖRE ÖRTÜNME

    Buharî, Ebu Dâvud, Nesaî'den gelen bazı hadislere göre Peygamber Efendimizin zamanında, kadın ve erkek müslümanlar ayni su kapından abdest almaktaydılar. Ebu Dâvud'un eserinde : Kadın ve erkek, ellerimizi aynı kaba sarkıtıp daldırarak toplu halde abdest alırdık. denmektedir. Bu da gösteriyor ki Asrısaadet'te kadınlar erkekler yanında abdest uzuvlarını açabiliyorlardı. O halde dirseklere kadar kollar, ayaklar, yüz ve başın abdeste, meshe esas olacak kısmı serbesttir. Bu yerleri de abdest dışındaki zamanlarda kapatmak hassasiyetini gösterenlere saygı duyulur, ancak bunu yapmayanlar hor görülmez.
    (Bkz. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an'daki islâm - Say: 615-616)

    ÖRTÜNMEYi BiRiNCi SORUN YAPANLAR

    Örtünmeyi Kur'ân'ın en önemli hükmü imiş gibi göstererek toplumun huzurunu bozanlar, islâm'ın omurgası niteliğindeki yasalara hiç değinmemekte, adeta onları gizlemektedirler. Kur'ân'da, örtünme hakkında yalnızca iki ayet bulunmaktadır. Oysa islâm'ın esasını teşkil eden TAKVA, yüzlerce ayetle vurgulanmıştır. insanları Allah'a ulaştıracak, onun rahmetine, sevgisine kavuşturacak örtünme ise TAKVA ELBiSESi ile olur. A'raf 7/26 : Ey Ademoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek örtü ve bir de süs elbisesi indirdik. Fakat TAKVA ELBiSESi'si hepsinden hayırlıdır. (Bkz. Bu KitapTakvâ Elbisesi )

    SONUÇ

    Kadında abdest uzuvları olan; bileğe kadar ayaklar, dirseğe kadar eller, yüz ve baş örtünme dışıdır. islâm'ın kadını; abdest yerlerinin dışında kalan bölgelerini de, Nûr 31 ayetinin belirlediği çerçeve içinde; coğrafya, iklim şartları, örf ve adetlere göre kapatmalıdır. Hımar kelimesini baş örtüsü olarak algılayan, dolayısıyla saçların örtülmesini gerekli gören anlayış da saygı ile karşılanmalıdır.

    Örtünme; toplumumuzda ciddi huzursuzluklara sebep olduğundan, sorunun mutlaka çağdaş bir Din Şûrası ile en kısa zamanda çözülmelidir. Seçkin bilginlerden kurulu Din Şûrası'nın alacağı yeni karar ve fetvalar, ilmihal kitaplarına geçirilerek halkımız aydınlanmalıdır. Böylece sorunlar, Cenâb-ı Allah'ın öngördüğü sistem ile çözüleceğinden, toplumumuzda anlaşmazlıklar ve tartışmalar bitecek, Dünya ve ahirette kurtuluş ve esenliğe erişilecektir.
    (Bkz. Bu Kitap Anlaşmazlıklarınızı Allah'a Arzedin )

    ÖRTÜNME HAKKINDA BAZI GÖRÜŞLER

    «... Nûr 31 deki emir kipi, başa ilişkin bir emir değil, göğse ilişkin bir emirdir. Yani mutlak emir göğsün kapatılmasına yöneliktir, başın örtünmesine değil... Göğüslerin, özellikle göğse takılmış olan süs takılarının kapatılmış olmasıdır... Zînet : Süs tabirini kadının vücudu olarak değerlendirilip el ve yüz dışında tüm vücudun avret olduğunu ve kapatılması gerektiğini söylemek inandırıcı değildir. Kadın vücudunun zinet olarak düşünülmesine dayanak olacak hiçbir Kur'ân ayeti yoktur...

    ...Abdest vücudun açık havaya maruz bölgelerine uygulanır. Eller-kollar, yüz, ayaklar ve baş bu organlardır ve abdest bu organlara uygulanan bir temizlik hareketidir. Asrısaadet'te, abdesti kadın erkek herkes toplu halde aynı yerde, hatta aynı kaptan alabilmekteydi. Bunun örtünme emrinden önce olduğu, sonradan kaldırıldığı yolunda en küçük bir beyan yoktur. Kur'ân ve Sünnetin verileri de, abdest uzuvlarının örtünmeye dahil olmadığını göstermektedir.

    Özetlersek : Müslüman kadın, başı-yüzü, dirseklere kadar kolları, bileklere kadar ayakları dışındaki vücut bölgelerini zamanı, zemini, iş şartlarını, iklim ve coğrafyanın özelliklerini dikkate alarak kapatır...»
    (Bkz. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk-islâm Nasıl Yozlaştırıldı-Say: 358-362)

    «... Nûr 30-31 ve öncesindeki ayetler, Hz. Aişe'ye atılan iftira olayı üzerine nazil olmuştur. Meal ve tefsirlerde bunun dikkate alınması, önceki ayetler ile birlikte bir bütün halinde değerlenmesi gerekirdi. O zaman görülecekti ki, Hz. Aişe'nin ziynetini - gerdanlığını - yitirmesi ve o nedenle başına iftira olayının gelmiş bulunması dolayısıyla, mü'min kadınlara ziynetlerini gizlemeleri, saklamaları tavsiye edilmektedir. Bu yapılmamış, ayetler müstakil ele alınmış ve hiç ilgisi olmayan yönlere çarpıtılmıştır...

    ...Ayette başın örtüleceğine dair kesin bir anlam yoktur. Başınızı şöyle örtün, diye bir ifade mevcut değildir. Hatta çok önemlidir, baş kelimesi de geçmemektedir... Arapça büyük lûgatlarda ise, humur ve hımar kelimelerinin kök ve asıl anlamlarının örtü, örtmek olduğu yazılı... ...Kaldı ki, o kelime, baş örtüsü anlamına gelse bile, bundan başı örtmek farzı çıkmaz. Çünkü açık emir yoktur. Amacın baş ve saç olduğunu ifade eden hiçbir işaret yoktur. Ayetin anlamı ve amacı gerdanlık ve halhal ziynetlerini örtüp korumaktır...

    Nûr 31'in doğru yorumu ve anlamı şöyle: inanan kadınlara da söyle, gözlerinden kıssınlar (başkalarının ayıp yerlerine bakmasınlar), kendi ferclerini(ayıp yerlerini) de saklasınlar, ziynetlerini (takılarını) apaçık göstermesinler. Ancak kendiliğinden gözüken bunun dışındadır. Örtülerini yakalarının (gerdanlık ziynetinin) üzerine kapatsınlar...»
    (Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, islâm ve Giyim Kuşam, Say: 267302)

    «...Allah'ın, yarattığı ve ahlâkî sorumluluk yüklediği insanlara lütfu vardır. Bu sebeple de, özel olarak örtünme buyruğunun kapsamına giren ve yine her medenî toplulukça da bu niteliği kabul edilmesi gereken kadın göğsü yöresini, nezih bir ifade ile, özellikle belirtmiştir. (Nûr Sûresi 24/31)

    Göğüs bölgesi, bel ile göğüs arasında kalan bölge, bel ile ense arasında kalan sırt bölgesi, kolların dirsekten yukarısı gibi bölgeler; özellikle örtülmesi gereken ziynet yerleridir... Mahrem erkekler yanında örtülü olmayabilecek ziynet yerleri; yüz, el ve ayaklar ile elden dirseğe ve ayaktan dize kadar olan beden bölgeleridir...

    ... Nûr Sûresi'nin 31. âyeti kadın için, ahlâkî ve mecbûrî ev içi örtünmenin sınırlarını belirlemektedir. Bu sınırları belirlerken, saçları özellikle belirtmiş değildir. Âyet-i Kerîme metnindeki hımar kelimesi başörtüsü değil örtü (giysi) anlamındadır... Saçın mutlaka örtülmesi gerekse idi, bu husus da açıkça belirtildi. Kaldı ki saç, özel olarak çekici bir beden yöresi değildir...

    Kanaatimce kadının başını örtmeme ruhsatı olmasına rağmen örtmesine de, bu ruhsattan yararlanarak açmasına da, kendisinden başka kimse karar vermemeli ve müdahale etmemelidir. Demokratik Hukuk Devleti'nin
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük