şeytan hayali bir kavramdır

entry9 galeri
    9.
  1. geçerli bir önermedir. şeytanın doğum yerini bulmaya çalışırsak karşımıza kudüs çıkar. hristiyanların eski ahit olarak bildiği tevratın bölümlerinde, ilk olarak şeytandan bahsedilmektedir. buradaki söz konusu şeytan günümüz tasvirlerinden oldukça farklıdır. tanrının karşısındaki kötü güç olma konumunu henüz elde etmemiştir. daha çok tanrının pis işlerini yapan meleğidir. henüz boynuzları, tırnakları da oluşmamıştır. tarih sahnesine, Eyub'un mutlu ve huzurlu olduğu için tanrıya ibadet ettiği görüşünü öne sürerek girer ve tanrıya onu test etmek istediğini söyler. isteği yerine getirilir ancak hikayeye göre Eyup ibadetinden vazgeçmez. bu tarihte henüz insanların ateşte yandığı, içinde şeytanın yer aldığı bir cehennem kavramı yoktur. ölen insanlar iyi veya kötü olmalarına bakılmaksızın sheol isimli yere gitmektedirler. burası karanlık ve gölgelerin hakim olduğu bir yerdir.

    iyi ve kötü tanrılardan bahseden kişi ilk olarak zerdüşt oldu. zerdüşt kendisinden önceki çok tanrılı karmaşık sistemi analiz etti ve bu tanrıları temel iki tanrıya indirgedi. ona göre yaşam iyi tanrı olan ahura mazda ile kötü tanrı olan ehrimen in çekişmesinden ibaretti. iyi tanrıya ışık, kötü tanrıya karanlık özelliğini yükledi ve gece gündüzün birbirini takip etmesinden olsa gerek bu tanrılar birbiriyle rekabet altındadır, kişi hangi tarafta olacağını seçmelidir dedi. tanrının karşısındaki kötü figürden yavaştan bahsedilmeye başlanılsa da bu tanrı görüldüğü üzere şeytanla pek özdeşleşmedi.

    şeytan olur tanrılar olur da antik yunanlılar olmaz mı hiç? yunan mitelojisinde hades yeraltı tanrısıydı. siyah bir yüzü ve siyah bir sakalı vardı. bakın yaşaş yavaş kötüye ait fiziksel özellikler yerli yerine oturmaya başlıyor. genelde abanoz tahtta oturur iki ucu çatallı asa tutardı. ancak bu sopayı kullanış amacı günahları kışkırtmak yerine bir şeyleri havaya uçurmaktı. ölülerin tanrısı da olan bu zat-ı muhterem adı yine hades olan öteki dünyadan sorumlu bakandı. iyilerle kötülerin gideceği yeri belirliyordu. ancak bunu şeytanca dürtülerle değil adaletle yapıyordu ki adalet tanrısı olarak da bilinirdi. yani hades şeytana ve tanrıya özgü özellikleri bünyesinde toplamıştı. zenginlik ve bereket de ondan soruluyordu. zengin olmak, dünyevi zevkle dolup taşmak isteyenlerin şeytana yöneldiği gibi hikayeler (bkz: faust), kendilerine buradan kaynak bulmuşlardır. belki de bulmamışlardır.

    hades in yeraltı fakirhanesinde ateştir, işkencedir olmasa da kudüs'te, hatta nokta atışıyla Gehenna'da vardı. burası roma'nın idam ettiği garibanların yakıldığı yerdi. daimi pis kokardı ve ateş eksik olmazdı. isa'nın da yaşadığı dönemde cehennem fikri kendi bünyesine ateş ve işkenceyi katar ve alır başını gider. durdurabilene aşk olsun. burada yorum yapmak gerekiyorsa ,ki ne yapılacağı da çoktan belli, yapılan yorum gehenna'nın cehennem fikrine temel oluşturduğudur. (bu paragrafta tinsel, özdeşleşme, ilham kaynağı gibi kelimeler kullansaydım daha bi' etkili olacaktı sanki)

    şeytan hristiyanlıkla birlikte ortaya çıktığında fiziksel olarak hades himayesinden kendini kurtarabilmiş değildi. siyah derili, siyah sakallı (siyahi), bir zamanlar melek olduğunu anımsatan kanatları olan ancak bunlar ejderha kanadı gibi de yorumlanabilen, ayakları ejderha pençesi olan eciş bücüş bir şeydi. artık gözümüzü yollarda koyan kilise de nihayet olaya dahil oluyor. şeytanı insanları baskı altına almak için araç olarak kullanan kilise, korku faktörünün kusursuzluğuyla aldı başını yürüdü. roma'nın da resmi dini hristiyanlık haline geldiğinden doğru katolik inancına sahip olmayanlar, istenilen davranışları sergilemeyenler, yatağın ters tarafından kalkanlar, gözünün üstünde kaşı olanlar şeytanla özdeşleştirilip etkisizleştirildi. bunlar olurken eski gelenekler de tam olarak unutulmuş değildi. bir kaç pagan tanrısı halk arasında hala rağbet görüyordu. bunlardan en önemlisi ve tanınmışı ise Pan'dı. bu tanrıyı nasıl etkisizleştiririzi düşünen kilise çok da zorlanmadı. pan'ın özellikleri, görünüşü şeytana aktarıldı. böylece Pan'ın içi boşaltılırken şeytan da artık bugünkü formuna neredeyse kavuşmuş oldu.

    sonuç olarak şeytan insanlığın kolektif hayal gücü sürecinin sonucu olan ve değişmeye devam eden yaşayan bir figürdür. günümüz filmlerinde şeytan kendine takım elbise giyen, yakışıklı, güneş gözlüklü tip olarak yer bulmaktadır. insanlık geliştikçe şeytan da gelişmektedir. işin güzel tarafı ejderha kırması şeytan figürünün yavaş yavaş terk edilişi olabilir. ve evet, şeytan bir hayali kavramdır.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük