kendi içinde vicdani bir rahatlık olan kişinin, hiç kimse için duymak istemeyeceği bir kendini cezalandırma aracıdır. öfkeye öfke duyulmalı mıdır, hayır. kötüye karşı yapılmış kötülük iyilik getirir mi, yine hayır. iyi olan insan, öfke duyan olabilir mi.
öfke nedir, kendini daha kötü görmekten mi korkmaktır, yoksa daha iyi olmak kaygısında mı duyulandır. varoluş hakkında bir kaygı mı duymaktır. kaygı nedir insanı hareket ettiren yegane duygu mudur? yine hayır. öyle olursa, sahte kaygılar hayata yön vermez mi, kötülükleri doğurmaz mı?
insanı hareket ettiren yegane durum sevgi olmalıdır.
bir gün halktan biri üstada der! -"ya sevgi adına kötülükler yapılırsa?"
ve üstad dedi; durunuz daha sevginin adını anmadan kötülüğü içine yerleştirdiniz? daha ön yargılarından, kaygılarından hala arınamamışsınız. üstinsan a ulaşmanız için daha çok yol var. belki daha bir çoğu üstinsana inanmıyor.
halktan biri tekrar der; -"kaygılar hayata yön veren değil mi?" kaygısız yaşam mümkün değil ki.
üstad tekrar der; -kaygı içinizde bulunduğunuz kültürel birikimin yarattığı, ideale ulaşamamanın verdiği bir gerilimdir. tüm idealler gerer adamı. üstinsana ulaşınca kaygı yoktur.