Sayın ve sevgili başbakanımızın kimseyi şaşırtmayacak şekilde sarfettiği cümle.Diline ve dinine sahip çıkan bir gençlik istiyormuş.
Tabii ki sırf bu yüzden kendisini irticai unsur olarak görmüyoruz. Ama şimdi, inananı inanmayanı geçtim, çeşit çeşit dine inananı var, bu dinlerin içinde türlü türlü mezhebe, bu mezheplerin içinde türlü türlü cemaate üye olanları var. Bu insanların her birinin iyi kötü anlayışı bir yerde farklı, kısa bir ayetin küçük bir kelimesinin her birinin kafalarında canlandırdığı şey farklı.
En basiti her birinin aklındaki cennet tasvirleri bile bambaşka.
Peki sen hangisine sahip çıkılmasını istiyorsun? Tahmin edeyim, kendininkine... Anlatmaya çalıştığım şey, ne kadar dini kardeşlik duygularıyla çoşsanız da, din bireyseldir, ''toplumsal'' değil. işte bu yüzden laiklik diye bir şey var.