"fırsatı varken ağlamalı insan.ele güne sergilenmeyecek duyguları olduğunu düşünmemeli.sadece gözüne sabun kaçmış çocuklara bırakmamalı bu işi. derdini anlatabilecek kadar ağlayabilmeli en azından.ve önündeki yol yürüyebileceğinden uzun olsa da yürümeli o yolu, yürüyebildiği yere kadar.sonunda perişan olacağını bilse de, zihni karmakarışık ve kalabalıkken kendisi yapayalnız kalacağını bilse de yürümeli." * ne de güzel demiş,zaten her zaman bir bahanen olmalı.can çekişirken/çekiştirirken bir yerden bir yere giderken bazen gidemezken hep bir bahanen olmalı ve ağlamanın bir özgürlük olduğuna artık inanılmalı.