doğaya karşı koyabilen gelmiş geçmiş ender insanlardan bir tanesi.
5 aya yakın bir süre alaska'da merkezden kilometrelerce uzak bir nehir kıyısında Magic Bus olarak tabir ettiği bir terkedilmiş kamyonette diğer insanlarla herhangi bir iletişimi olmadan hayatta kalmayı başarabilmiştir.
Bunu gerçekleştirmeden önce varlıklı ailesinden gelen para yardımlarını reddetmiş, yüksek derece ile mezun olduğu hukuk fakültesinden gelen paranın bir kısmını yardım kurumuna bağışlamış ve bir kısmını yakmıştır. Sonrasında tüm amerika'yı otostopla dolaşmış, bu macerasında birbirinden farklı yüzlerce yeni insanla tanışmıştır. O sıralarda tüm amerika'da ailesinin bildirileriyle aranmaktadır. Fakat kendine yeni bir isim verdiğinin farkına sadece yeni tanıştıkları varır. Alexander Supertramp...
Son durağı alaska'ya geldikten sonra da doğaya karşı yarışı başlamıştır. Bir yere kadar bu yarışı önde götürür, hatta kazandığını düşünür ve artık eve dönmek için yola koyulur. Ama gördüğü manzara karşısında bir pişmanlık yaşar. Nehir geçilemeyecek şekilde taşmıştır. Doğa orada son dakika golüyle durumları değiştirmiştir. Takip eden aylarda zayıflığın ve halsizliğin getirdiği dikkatsizlikle zehirli bir meyve tüketerek Magic Bus'ta hayatını yitirir...
Ondan geriye, muhteşem cesareti, özgürlüğe olan düşkünlüğü, Magic Bus ve içindeki el yazmaları kalır. Bir çok kişi Christopher McCandless hakkında "kaçık", "bu özgürlük değil, deliliktir.", "düşüncesiz" gibi tabirlerde bulunsa da Christopher McCandless (aka Alexander Supertramp) hafızalarımızda özgürlüğün ve doğallığın öncüsü olarak yer edinecektir.