Seninle ayrıldığımız gün 16.Şubat.2012 Perşembe günü. Melih'in Nil
'e vermem için gönderdiği paketi almıştım Nil'le buluşmak için Taksim'e gidiyordum. Tünel'den çıktım Galatasaray Lisesi'ne doğru yürümeye başladım. Tahmin edeceğin gibi moralim bozuktu, suratım asıktı. Derken telefonum çaldı Annem arıyordu. Havadan sudan konuştuk uzun uzun, tam telefonu kapatacakken bir şey sordu bana; "Demet napıyor?" dedi.
"Anne..." dedim dinlemedi beni konuşmaya devam etti "Ertunç gösterdi internetten çok sevimli cici bir kız. bankacı değil mi?" dedi. Ben yine "Anne..." dedim,ağzımdan bir türlü çıkmıyordu o söz. "Aranız nasıl? mutlu musunuz? Nereli? Ailesi ne iş yapıyor?"; gibilerinden soru bombardımanına maruz kaldım. En sonunda diyebildim "Anne biz Demetle bugün ayrıldık"...
Uzun bir sessizlik oldu ama o uzun sessizlik her şeyi anlatıyordu bana. Daha sonra Annem "canın sağolsun oğlum üzülme" dedi. "Kapatmalıyım Anne işim var" dedim ve telefonu kapattım. Telefonu kapattıktan sonra uzun zamandır olmayan bir şey oldu. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Bir yandan yürüyor, bir yandan ağlıyordum istiklal'in göbeğinde. işte ben o an anladım senin benim için herhangi bir sevgili, arkadaş, eş, dost olmadığını sen benim her şeyim olmuştun farkında olmadan.
Bunu 17.Şubat.2012 tarihinde saat 13:39'da yazdım. Bedenim iş yerinde, her zamanki masada oturuyor ama ben şu anda neredeyim bilemiyorum. Bu yazıyı kaydedip flash belleğimde saklayacağım ve bunu bir gün sana okutacağım. Okurken belki senin için hiçbir anlam ifade etmeyecek bu yazı ama bu yazıyı okuman bile benim için çok şey ifade edecek. Seni seviyorum ve hep seveceğim aşkımmm...