Metris Cezaevi'nde gördüğü işkenceden dolayı yaşamını yitiren yurdum insanı. Suçu ne olursa olsun bir insanı devletin himayesi altına aldırıp orada dövmek, döverek, işkence ederek öldürmek nedir... Nefret bu kadar büyüyebilir, vicdan bu kadar hissizleşebilir mi?
Rahmetlinin annesi, babası ve kız kardeşi iç işleri ve Adalet Bakanlıkları aleyhine "destekten yoksun kalma tazminatı" davası açarak 750 bin lira maddi ve manevi tazminat talep etti. Engin Çeper öldüğünde 29 yaşındaydı. Türkiye ortalamasına göre daha 38 yıl yaşayacağı, ortalama aktif çalışma süresi olarak da 31 yıl daha çalışacağı belirlendi. Öldürüldüğünde işsiz olduğu için aylık gelirinin 457 lira olacağı ve bu kazancın da ileriki yıllarda % 10 artacağı hesaplanarak annesine 19.359 lira, babasına ise 16.911 lira, toplamda da 36.270 lira tazminat ödenmesi gerektiğine bilirkişi tarafından kaydedildi.
Bunu duyup, okuyup da içi sızlamayacak, burnunun direği sızlamayacak bir insan evladı var mıdır acaba? 29 yaşında getirilmiş bir oğlun devletin görevlendirdiği bilirkişi nezdince değeri 36 bin lira... Hangi mantığa, hangi insani değere sığınarak bu rapor hazırlanır da mahkemeye utanmadan sunulur... Bir milletvekilin 3 aylık maaşı bir insanın ömrüne bedel demek ki bu ülkede...Nasıl bir ülkede yaşıyoruz biz gerçekten...
Klasik tanım olacak ama sözün bittiği yer... Diyecek onca şey olmasına rağmen insanın boğazı düğümleniyor, başka cümle kurulamıyor. Yanarım, yanarım kendimi o annenin, babanın ve kardeşin yerine koyup yanarım. Çocuğumu devlet elinde kaybettiğime mi yanayım, devletin bana verdiği değere mi yanayım. Yana yana kül olur insan.