Girmesi -diğer mühendisliklere nazaran ki su ürünleri, deri gibi mühendislikleri saymıyorum- daha kolay olan, kimya mühendisliği bu ülkede el üstünde tutulurken aynı seviyede bir mühendislik olmasına rağmen rağbet görmeyen, aynı puanla gidilebilecek daha iyi bölümler olmasına rağmen idealist beyinlerin seçmekten vazgeçmedikleri, itü, hacettepe ve ankara üniversitesi'nde bulunduğunu herkesin bildiği lakin ingilizce eğitim yapıyor olmasına rağmen gaziantep üniversitesi'nde olduğundan bihaber olunan, kanser tedavisinde fellik fellik aranan insanlar yetiştiren, hemen her mühendislik dalı hakkında fikri olan mezunlar veren, tutunmak için yüksek lisans şartı aranan zira uzmanlığın önemli olduğu bir ülkede başka şans tanınmayan mühendislik dalı.
Mezun olunca ya fizik öğretmeni olur dersanelerde çıldırmayı göze alırsın (devlete fizik mühendisi neredeyse atanmıyor çünkü), ya kendini dahi aşar programlama konusunda dahileşir iş bulursun, ya yüksek lisans kahrına katlanır piyasaya sığışırsın, ya da gider ticaret yaparsın.
Biraz parlak bi' okul geçmişin varsa, Türkiye'de birkaç üniversitede olan medikal fizik alanında yüksek lisansa kabul edilir, 2 yıllık yüksek lisansı 4 yılda bitirir, hastanelerde radyoterapi tedavisi yapar ve 30'unda para kazanmaya başlarsın.
Amerika yahut Almanya'ya gidersen... Çatır çatır mühendislik yapar, tıkır tıkır para kazanırsın. Çünkü kıymetini bi' tek onlar anlar.
Edit: Okutulan üniversitelerde "girmesi kolay, çıkması zor bölüm" olarak adlandırıldığı da görülmüştür.