Susuzluktan kavrulan her bir milimindeki ayrılmış, kabaran kabuk parçacıklarını diliyle öteledi, dişiyle çekip uzattı ve hafif hafif, çekerek, tükürüğüyle ıslatarak, ne çok yumuşak ne de çok kuru, yavaşça ayırdı bağlı olduğu et parçalarından. Kopardığı her kabuğun altında gonca kan damlası, kıvırtarak, oynaşarak, salınarak aktı.
Diliyle topladı bütün hasadı...
Dişine sıvadı...
Aynaya baktı...
Gülmek dedi aynadaki aksine; ilk defa bu kadar çok yakıştı...