özgürlük denilen olgunun da sınırlarının olduğu unutulmamalı.
yaz tatillerimi köyümde değerlendiririm ben. yaşamını çiftçilikle geçiren bir ailenin çocuğu var adı kemal. bildiği ve kumanda edebildiği tek elektronik alet ufacık bir televizyon. o kanallar arasında dolaşırken özgür, ama bu özgürlüğün tadını çıkaramadan gündüzün yorgunluğu hain göz kapaklarıyla birlikte oyun oynuyor kemal'e, uyuya kalıyor. umurda da değil hani uyuya kalmışlığının; yarın tarlada neler yaparımın hayallerini kurarken özgür kemal.
kişisel olarak belirteyim ki; biz bu konuları tartışmaya duralım, konudan bihaber kemaller olduğu sürece haykırmamız yersiz. çünkü yanı başındaki insan ekmeğinin peşinde koşarken, sanal alemde sosyolojik mesajlar vermek çok kolaycı bir yaklaşım. sorun kemal'le yer değiştirdiğimizde ortadan kalkacaktır buna eminim.