talep olduğu sürece, bu tip arzların olması gayet normaldir. yıllarca mehmet ali erbil gibi bir şahsiyetsize 'memedali beeeyyy' diye yalvarıp yakaran, çarkıfelekte ettiği küfürden sonra bile bişey demediğimiz, tepki göstermediğimiz, show'undaki adamın donunu indirdiğinde bile ekranlardan uzaklaştırma basiretini gösteremediğimiz(talep olmasa çoktan giderdi), gelin kaynana programlarını nerdeyse hayatımızın merkezine yerleştirdiğimiz ve bundan dolayı uyuşturucu/alkol komasından ölen oğlunu 'şehit' ilan edecek kadar götünü kaldırdığımız semra hanım gibilerine çanak tuttuğumuz, kuşum aydın-sabah sabah seda sayan ve benzeri programları zevkle takip ettiğimiz velahasılkelam fidel castro'nun amerikan kültürünü tarif ettiği gibi 'konserve kültürü' sahibi olma konusundaki bu denli ısrarlarımız bizlere sonunda bu son olayı da yaşattı. neyi eleştiriyorsunuz. yeterince tepki gösterilebilinseydi, mehmet ali erbil şarlatanı bugün hala ekranlarda olabilir miydi, saçma sapan sabah programları hala varolabilir miydi, 2 yıl boyunca gelin-kaynana programlarını seyretmemek için televizyon izlememek zorunda bırakılırmıydık, yok sırlar dünyası yok büyük buluşma gibi sözde insanın dinine bağlanmasını hedefleyen ama tam aksine dinden soğutan programları yaşayabilirmiydi? burda, sokakta, arkadaşlar arasında eleştirip de eve gidince ilk iş olarak bu programları seyretmedik mi? neyin eleştirisi bu? ali poyrazoğlu gibi üç-beş kuruş fazla para kazanabilmek için erotik filmlerde oynayabilecek kadar karaktersiz olan bir şahıs, eğer yaptığı olaya tepki gösterileceğini bilseydi, o hareketi yapabilir miydi? önce kendimizi eleştirelim. şu aşamada, ekranda alenen fuhuş dahi yapılsa bize müstehaktır. müstehaktır çünkü, önce keyifle izler ardından 'ben elitim, kültürlüyüm' ayağına gider orda burda eleştiririz. tabi vardır istisna olanlar. ama istisnalar çoğunluk olmadığı sürece bu hareketleri eleştirmeye hakkımız yok...
