Namusun almakla vermekle ilgisi olmadığı anlaşılana dek, insanoğlunun beynindeki namussuzluk aracılığı ile tartışılmaya devam edilecek olan kızdır. Hatta böylesi kız da değildir, kadın/kız ayrımındaki o çigiyi adımlamış aykırı bir varlıktır.
Lakin çelişki direkt olarak kendisinde başlar. Algı verginin namus olduğuna ilk önce kendisi inanmaktadır. Yalanları bu yüzden daha bi' siyahtır ve beyin kıvrımlarındaki namussuz düşüncelerine bel kıvrımlarını alet etmekte ustadır.
Oysa yaşadığı hayata saygısı olsa biraz, oscar'a aday rol yeteneğinden sıyrılacaktır.
Demem o ki, herkes bilse kendini hayat daha yaşanılası olurdu. Utanmak ve dürüst olmak mumla aranmazdı, her yerde bulunurdu.
Hey, bahsi geçen kız! Hayat senin, istediğin gibi yaşa. Lakin yaşadığın şeyin arkasında dur, arkasında duramadığın şeyi de yaşama!
O vakit sözlüklerde başlıklara konu olmaz varlığın. Erkeklerin ağzındaki sakız da olmazsın. Hemcinslerin karalanmaz senin yüzünden ve dünya bile değişebilir belki sahiden.