Çingenelerin bildiği üç şey vardır efenim birincisi kendi müziklerini çok iyi icra ederler, ikincisi güzel şarkı söylerler, üçüncüsü aklınıza gelmeyecek şekilde ve çeşitlerde sizi tezgaha getirirler dolandırırlar. Aralarında en tehlikeli olanı çingene olup giyimi ile bunu belli etmeyen, şık ve temiz giyinen, düzgün konuşan türleridir. tezgah bir otobüs yolculuğunda veya durağında, bir restoranın içerisinde başlar sizin saf duygularınızla oynayabilirler. Yolda yürürken aniden önünüzde düşüp bayılanlar, kadıköy rıhtımda ayakta beklerken yanına gelip "abe sikişelim mi" diye gelenler olabilir.
kadıköy bahariye caddesinde yürürken, önünüzde gayet normal giyimli eli ayağı temiz ve kötü kokmayan bir çocuk bayılır sonra olaylar gelişir.
- 150 lira epilepsi ilacı çok pahalı... "ağlamalar devam eder bu sırada ve etrafımızda bir kaç kişi vardır."
+ tamam siz bana adını söyleyen ben alıp geleyim aşağıda eczane var.
- yok vermezler size reçeteli ilaç bu.
+ tamam vakit kaybetmeyin alın şu parayı gidin hemen ilacı alın ben bekliyorum burada.
20 yaşlarındaki kız parayı alır koştura koştura gider ilacı almaya. kız tüm hızıyla at gibi koşup gözden kaybolduğunda kardeşi bir hışımla ayağa kalkar biranda koşmaya başlar. siz mal gibi bakarsınız arkasından. işte çingene tezgahı budur.
bu olay yaşandığında 20 yaşında bir üniversite öğrencisiydim ve o para benim hem okuyup hem çalışıp kazandığım paraydı!