her şeyi isteyenle hiçbir şey istemeyen kadın arasındaki farkın en büyük kanıtıdır. alışverişi ve bir şeyler edinmeyi sever kadınlar, özellikle de materyal şeyleri. yüzyıllardır ikincileştirilmiş olmaları ve bu yüzden kendilerine ait, başkalarına gösterebilecekleri bazı edinimleri olması gerekiyor. bu "ben"im diyorlar böylece ve ben kelimesi onların benliklerine ve egolarına vurgu yapıyor. çocuklarını büyütecek erkeği diğer kadınlardan önce elde etme çabasıyla da süslerine ve güzelliklerine önem veriyorlar bir yandan ve en çok buna para harcıyorlar. öte yandan haklı bir sebep olarak da çocuklarının iyi bir eğitim alması ve güzel bir ortamda büyümesi için seçecekleri eşin yeterli paraya sahip olmasını istiyorlar.
ancak kadın parasal aktiviteyi tamamen erkeğinin eline bırakmayıp, kendisi de para kazanıp yuvasına katkı sağlamak istiyorsa eğer, para ikinci planda kalabilir aslında.
bir de ilişki yaşayan ya da evlenmek isteyen iki kişinin yaşam standartları farklıysa olmuyor o iş. yaşam biçimi, şekli, hayat görüşü ve çocukluk yaşamı farklılıkları maalesef ilişkiyi düşünüldüğünden daha fazla olumsuz etkiliyor. davul bile dengi dengine deyişi boşuna değil.