yazın kendileri yüzünden dayak yediğim erkeklerdir. Kuzenlerle oturuyoruz reklam çıkıyor, "ay çok tatlılar çok şekerler", komşuya gidiyoruz kızları kıkırdıyor "off şuna bak" falan, ben de baktım bu kadar popülerler ben de bir biscolata erkeği olayım o zaman diyerek başladım şınava barfikse. tam reklamdakiler gibi olmasa da fiziğimi hazır hissettiğim bir pazar günü indim kadınlar plajına. pis sakalım ve sadece kot pantalonumla başladım kumsalda ayaklarımı suya vurmaya, baktım ispanyol olmayınca saçma duruyor, elleri de arkaya götürüp ıslak saçlarımı da sallayarak kolbastıya çevirdim işi. kısa sürede güneşlenenlerin ilgisini çekmiştim. amacıma ulaşmak için reklamın aynısını yapmaya devam etmeliydim, belli ki işe yarayacaktı, aynı reklamdaki gibi bir dal parçasıyla kumsala bir şeyler yazmam gerekiyordu, halk plajında dal bulamayınca kumların arasında bulabildiğim meşrubat pipetiyle kumsala adımı yazmaya başladım, içime bir şey giymediğim için ıslak kotumun daha da seksi bir hal aldığının farkındaydım. şovuma bayanların bol olduğu kısımdan başlamama rağmen ilk reaksiyon bana en yakın olan şemsiyenin altından o sırada karpuz yemekte olan ve ailenin yeni damadı olduğunu tahmin ettiğim beyden geldi. acaba bir şeyleri yanlış mı yaptım niyetim erkekleri etkilemek değildi diye düşündüm ve reklamın geri kalanını yapmaya hızlıca devam ettim, "ne ayaksın sen birader" diyen damada; "merhaba ben stockholmesyndrome, boş zamanlarımda kumsalda dans etmekten ve yağmurun altında gitar çalmaktan hoşlanırım" derken arkada top oynamakta olan damadın kayınçosu ve arkadaşlarının da katılımıyla bir biscolata severe yakışmayacak şeyler yapmaya başladıklarında "umarım benim hazırladığım biscolatayı seçersin" demeye çalışıyordum. bu sırada o reklamlara ölen kızlar da: "pazar günleri böyle krolar doluyor gelmemek lazım", "kotuyla gelmiş ayı" falan diye arkada konuşuyorlardı.
Kısacası hiç özenmeyin; türkiyede biscolata erkeği de olsan kadınların bu zihniyetiyle bir yere varamazsınız.