üniversiteye hazırlık döneminde her adayın içinde ter etmiş olan dürtülmedir.
açalım biraz daha da meramımız malum olsun;
efendim birçoğumuz şükür hayatımızda bir defa üniversiteye hazırlandık. bunun için yemedik içmedik zirvelere katıldık, kızlı erkekli buluşmalara katıldık, erkek ya da kız arkadaşımızın evine ders çalışmaya gittik. * arada test de çözme isteğini yaşadık. bu isteğin bir kızmına uyduk test de çözdük. bu testler sırasında morali yüksek tutmak adına her sorunun cevabını tek tek ve anlık olarak doğrulama veya yanlış olduğunu öğrenme adına hazırlık kitabının arkasındaki cevap anahtarına baktık.
işte bu "soru by soru" cevapları kontrol ediş sırasında ister istemez bir sonraki sorunun cevabını da gördük. ama buraya dikkat; bakmadık, gördük.
zamanla bu bir istek uyandırırdı insanoğlunda. soruyu çözerken içimizden bir ses "acaba ne ki bu sorunun cevabı?" sorusunu sordu.
bu namussuzluğu pek azımız yaptı. ama içten gelen sesin sahibine olan sevgimiz ve saygımız her daim devam etti. anne babalarımız ders çalışırken "allah zihin açıklığı versin" derken, içimizdeki ses bizi hep dürttü. "acaba ne ki bu sorunun cevabı?" cevabın yeri de belli, gören de yok yaptığımız haltı. hiç cevap anahtarından yasak elma olur mu? oluyor işte.
sadet; üniversiteye hazırlanan yazarlar, şeytana uymayın.