"Mesela, bana oradaki angarya bile o kadar ağır, o kadar sürgün işi gibi gelmedi; ama epey zaman geçince, bu hizmetin ağır, sürgün işi görünmesinin, güçlüğünden, aralıksız sürüp gitmesinden değil, mecburi oluşundan, zorla ve sopa tehdidiyle yapılmasından ileri geldiğini anladım. Bir köylü dışarıda belki daha çok çalışır, hatta yazın geceleri bile didinir, ama o kendisi için ve makul bir amaçla çalışır; bu sebeple, onun çalışması zoraki ve kendi gözüyle faydasız gördüğü sürgün işinden daha kolaydır. Bir keresinde aklıma şöyle bir fikir geldi: Bir insanı ezip mahvetmek, ona en korkunç bir katilin bile duyunca titreyeceği kadar ağır bir ceza vermek isteyenlerin, insana yaptığı işin tamamen anlamsız, faydasız olduğu duygusunu vermesi yeterlidir. ..."