Dün akşam oturuyorum, elimde sıcak çikolatam yağan karı izliyor bir yandan da facebookta takılıyorum. Yok merak etmeyin, 24 saatini facebookta harcamıyorum. Uludağ' dan vakit bulursam bakıyorum. * Bu da angutça bir sebep oldu ama idare edin artık. * Neyse efendim, mesaj kutumda, kırmızı kırmızı 1 rakamı belirdi. Heyecanlandım tabi; Kırmızı! diye bağırasım geldi ama, kendimi tutup açtım mesaj kutusunu, ve mesajlaşma başladı;
-Ne haber tatlım?
-Kimsin sen?
-Seninle sohbet etmek isteyen biri.
Bu salakça, çocukca mesajdan sonra, ne biliyorsam küfür dağarcığımda saydırdım mis gibi.
Sonrasında;
-Eksi sakin ol, ben Ali.
-Hangi Ali?
Allah' tan şehirler arası otobüs terminali demedi.
-Üniversiteden Ali.
Neyse efendim sohbet böyle başladı. Konuş konuş sonra, bana arkadaş ekleme talebi gönderdi, bir de üzerine öğütledi;
-Bak kimse bilmiyor bu hesabımı, kimse tanımasın diye bununla takılıyorum çok rahat oluyor.
-Tamam. dedim ve ekledim çakma face hesabını Ali' nin.
Tabi ekledikten sonra yapılması gereken ilk işlemi yaparak, şöyle bir hesabına göz gezdireyim dedim. Baktım bakmaz olaydım;
Öküzün tam 195 arkadaşı var, yarısı da bizim üniversite arkadaşları.
Bu Ali eskiden de maldı, yaş ilerledikçe daha da avel olmuş
Ali' ye not: Ulan Ali, ayıp olmasın diye yüzüne söylemedim ama, eğer beni bir yerlerden okuyorsan sana bir arkadaş tavsiyesi;
-Çakma facebook hesabına 195 reel arkadaşını ekliyorsan, siktir git asıl kimliğinle aç yavşak!
Yine de şehirler arası otobüs terminali esprisini yapmadığın için sağol.