progressive metal müziğinde bir olgu vardır, bir hakikat. teknik, düşünce, yetenek, altyapı, bilgi, beceri. bunların hepsini toplayıp, içine caz müziğin ruhunu ekleyin işte size dream theater.
yer yer dinlediğiniz en karmaşık melodiler, sololarla sizi bıktırır, kimi zaman da; yaşattığı duygu seli ile kendine hayran bıraktırır. yeryüzünde daha iyisini yapabilen gruplarla asla karşılaştırılmaması gerekir. (bkz: yes), (bkz: king crimson).
onların farkı nerde derseniz, grup elemanlarının herbirinin virtüöz olmasından kaynaklıdır. yansıttıkları, düşündürdükleriyle iyi-kötü albümleriyle yıllardır yapmak için uğraştığım müziği her daim yapmaktadırlar.