küçücük ufacıkken büyükçe bir masanın altına koltuk minderlerini atıp orada yemek yiyen, orada oturan hatta orada uyuyan " meğersem burası benim evimmiş" diyen çocuktur.
bütün oyuncaklarını masanın altına yani yuvasına getirir, bir adet feneri ile aydınlattığı yuvasında müthiş bir haz yaşar. bilgisayar, playstation gibi eğlence araçlarının olmadığı zamanlarda, bu aletlerin verdiği hazdan çok daha fazlasını yaşardı o masadan bozma yuvasında. 2000'li yıllardan önce doğan her çocuğun en az bir kere yapyığı eylemdir bu. daha sonra annenin " çık oradan yavrum az hava al" diyerek yaptığı sabotajla bu yuva bozulurdu. ta ki tekrar yapılana kadar.