aslında benimde tam olarak bilmediğim, ama az kafa yorunca kendimce yorumlarda bulunduğum durumdur.
bizim ülke vatandaşı temelde ekonomiyi önemser..
sonra;
liderin inandırıcılığı ve karizması.
din.
terör,
milliyetçilik,
atatürkçülük,
özgürlükler,
dürüstlük,
psikoloji (mazlum olana eğilim, ama bunun yanısıra kazananın yanında olma arzusu).
popüler medyanın etkisi insanlar üzerinde çok büyüktür, dış siyasette ezik olmamak önemsenir.
bu faktörlerin etkileşimi neticesinde ortaya sonuçlar çıkar.
gayet tarafsız olmaya çalıştım gerçekten. şimdi bu mihvalde hangi parti neden başarılı oluyor, olmuyor düşünmek lazım.
kömür, din istismarı, abd uşağı, vatan hainleri çerçevelerinde meseleyi ele alan bir seçmen profiline sahip partiler genele hitap etmekten uzaktır. çünkü tabanı onu zorlamıyor, tabanı partisinin başarısızlığının nedenlerini sorgulatabilecek profilde değil, taraftarlık ve sadece kazananın başarısını basit şeylere indirgeme pozisyonunda. elbette o başarısız partilerin yöneticileri en azından temel oyumu kaybetmiyeyim psikolojisine girer ve eskisi gibi yargının, ordunun müdahalesini bekler yukarılardan ya da ekonomik kriz beklentisi içerisinde , yapılan her icraate muhalefetle 3-5 adam kaparım düşüncesiyle hareket eder. ciddi bir lider sorgulamasına girmez, vizyon meseleleri ve derin analizlerde bulunmaz, yapay düşüncelerden öteye ülke insanına ciddi bir ümit ve samimi bir değişim söylemi sunamazlar. ben şu ana kadar iktidar olup da abd uşaklığıyla suçlanmayan bir iktidar hatırlamıyorum bu da ektradan fazla bilgi.