ülke seçmeninin yarısının kömür, makarna, beyaz eşya sarmalında olduğunu düşününce şunu anlıyoruz. demek ki ülkenin yarısı karaktersiz, satılmış durumdaymış meğerse. hiç ihtiyaçları olmadığı halde, nasıl olsa devlet malıdır, bedavadır diye çok zenginler de alıyor anlaşılan malum ihtiyaç maddelerinden. yaşadıkça daha neler göreceğiz bakalım. biz gelelim durumun gerçek sebebine. tabii ki asıl neden, muhalefetin yetersizliğidir. zira akp, kendi çalıyor, kendi oynuyor. yeri geliyor, muhalefet görevini de kendisi yapıyor. chp ve mhp nin toplam oyları bile akp nin oldukça gerisinde kalıyor. çünkü bu iki parti, toplumu tüm yönleriyle kucaklayamıyor. chp kıyı şeridi dışında pek varlık gösteremezken, mhp özellikle güneydoğuda sefilleri oynuyor. çünkü her iki parti de, oy alamadıkları kesimlere yönelik kucaklayıcı bir politika izlemiyorlar ve bunu bilip gördükleri halde, mevcut tabanlarını kaybetmemek adına izlemeyeceklerini de ortaya koyuyorlar. onun için de her seçim muhalefet için hezimete dönüşüyor. gerçi onlar ne yapıp edip, yenilgiden de başarı çıkarmasını biliyorlar. belki de asıl başarı, açık sonuçlara rağmen pişkinliği elden bırakmamakta gizlidir.