mevcut bilim ile islam arasındaki çelişkidir. çünkü mevcut bilim şeytan ve dostlarının tekelindedir. insanları kültürel/psikolojik/ekonomik/ahlaki/zihinsel olarak sömürenlerin elindedir. bir kere bilim kusurlu ve muhtaç insanın tekelinde olduğundan dolayı hiçbir zaman 'mutlak' olamayacağından, kusursuz Allah'ın dini islam ile karşılaştırılması da mümkün olmayacaktır. bilim'in dine tabi olması gerekir, çünkü din kemale ermiş iken bilim gelişme sürecindedir. hatta geliştiği de pek söylenemez. bilimin yaptığı şey yaşamı hızlandırmaktır, bir o kadar da yaşam ömrünü azaltmak. bilim'in, din ve din adamlarının, ulemanın tekelinde olması gerekir. çünkü allah inancı ve korkusu olmayan sözde 'bilim adamları' insanlığın içine edecek işler yapmaktadır. zira zihin ve algıları maddeci olduğundan, sadece menfaat doğrultusunda bilimsel faaliyetler yapmaktadırlar. materyalist zihniyetin kendisi dışındakilere faydalı olma gibi bir derdi yoktur. çünkü bunun getireceği bir şey yoktur. dolayısıyla tamamen çıkar meselesine dönüşmüştür. hatta bazıları ileriye gidip, bacon gibi 'tanrı ölmüştür' felan da diyebilmektedir. hadi dini perspektifi bir kenara itip, bilimsel açıdan baksak dahi bu bilimsel değildir. çünkü bilim ulaşamadığına yok demez. ulaşamadık der. varlığı kanıtlanana kadar hiçbir şey 'yok' değildir. sadece 'olabilir'dir. dolayısıyla 'tanrı' yoktur diyenlerin bilimle dahi alakası yoktur.
edit: ayrıca şunu vurgulamalıyım ki, başlık tamamen subjektiftir. çünkü salt bir şekilde 'çelişki' değil, 'bilimsel çelişki' denmiştir, dini çelişki denmemiştir. bu meseleye bilimci gözle bakmaktır. objektif bakış değildir. lafzı ifade eden baştan kendini ele vermiştir. bir kere bilim'in bir 'ölçüt' olması düşünülemez. bilim gelişme ve değişme halindedir. birgün sarı dediğine dün mavi demiş yarın da kırmızı diyebilecektir. örnekleri mevcuttur. bilimi mutlak görenler, apaçık bir taassub içerisindedirler.