birde sümer çıkarımları vardır:
inceledimde paralellikler var, evvel bir peygamberin söylemlerini çok tanrıcılığa çevirmiş bu medeniyet resmen. ilk yazılı belgelerde ilahi menşeili dinlerden kalıntılar bulmak benim imanıma katkı yaptı.
nuh tufanı ile tevrat çelişiyor ayrıca, kur'an yuvarlak ifadeler kullanmış. küresel değil bölgesel olabilir bu bir, her hayvandan bir çift meselesi yaşamı idame ettirmeye atıf.
sonracığıma; evrim teorisi var, bu da kur'an'a dayanarak kesin reddedilecek bir teori değil, ama hani maddeci anlayışın alternatifsiz bir teorisi olarak kalacak gibi hep, ha ara geçiş formları bulunamamış, kambriyen patlaması açıklanamamış falanda artık felsefe gibi değişik görüşler genetik yorumlar yok insan boynundaki solungaç falan sürüp gider. türler arası ispatlansa bile kur'anla çelişmez, kur'ana bakış mühim.
sonra freud'un dinin kökeniyle ilgili insana eğilişi var; insan hayvandır zemininde içgüdülere dayalı olmayı merkeze koyup her şeyi üstüne bina etmekle doğruların içinde zorlama yorumlar - cinsellik konusunda da isabetli ama abartılı- adler, jung gibi yollarının ayrıldığı arkadaşlarının katılmadığı fikirleri falan filan.
nietzsche ve karl marks zaten felsefe nihayetinde. varoluşcu yaklaşımlarda felsefi kökenli derinlemesine açıklamalar falan da sonuçta sosyal bilim ya da felsefi çıkarımlar.
voltaire basit mana da bildiğin pozitivist; deneye dayanmayan şeye inanmam falan..
yüzeyselce ifade edersek varılan sonuçlar.
bu bilim ile din mi çelişiyor, materyalist bilimsel bilgi anlayışı ile mi din çelişiyor..
bırakın bu masalları, inanan insanlar sanki sadece cahil insanlar değilya, bir çok derin düşünce adamı da dinlere inanıyor.
merak eden bunlara da baksın: